In This Life, I Will Be The Lord (NOVEL ÇEVİRİ)

96.Bölüm

Ben de 'Karamel Bulvarı'ndan bilgi aldım.

Perez'in bilgileri arasındaydı.

Ama bunların arasında gizli bir yer olduğu ve sadece tanıdıklarım tarafından bilindiği için Bate hakkında pek bir şey garantisi yok.

Önce 'Bir şeyler biliyorum' biraz yarı doğruydu.

Bate'in bir bilgi deposu işletmesi dışında gerçekte hiçbir şey bilmiyorum.

Bu bina için aynı şey geçerliydi.

10 yıl sonra neden geri gelip aynı mağazayı yeniden açtığını bilmiyorum.

Sadece buranın Bate için çok şey ifade ettiğini varsayıyorum.

Ve şimdi Bate'in oldukça titrek olan tepkisinden tahminin doğru olduğunu görebiliyorum.

"Neden olduğunu bilmiyorum."

Bate sonuna kadar aptalca oynamaya başladınız.

Omuz silkerek dedim.

"Düşündüğümden daha utangaçsın."

"Öyle değil, ama..."

İnkar edecek olan Bate konuşma bıraksın.

Yıllardır hatırladığım 'Bate'den çok daha yumuşak.

Sakin ve gölgeli yüz.

Ve bilgisayarının bir düşüncesi geçti.

Bate'in şu anda ne kadar bilgi gücü var?

Zaman zaman biriken bilgiler.

Sonuçta 'Karamel Caddesi' yeni yeni yerleşiyor.

Onun mevcut olanını test etmek istiyorum.

"Aylık kira bir dükkanı işletmek için çok fazla değil mi?"

Bate bana sanki hiçbir önemi yokmuş gibi baktı.

Bana karşı hala dikkatli görünüyor.

Peki buna ne dersin?

"Benim hakkımda ciddi bir soruşturma yapın. Eğer sonuç beğenilirse, bir yılın bedava kiralanmasına izin verilir."

"Bir yıl..."

Bate'in gözleri sanki kafasında hesap yapıyormuş gibi titriyordu.

"Ne geldi? Oldukça iyi bir teklif değil mi?"

Cazip olurdu.

Bir yıl boyunca paradan tasarruf edebilirsiniz.

Ama Bate başını hafifçe salladı.

"Soruşturma. Ben sadece bir tatlıcı mağazası sahibiyim ve hiçbir şeyi unutmadım."

Ah, yapacağın şey bu mu?

"Evet elbette."

Başka bir şey yokmuş gibi çıkıyorum.

"Bu çok kötü, bir yıl boyunca çok fazla para biriktirmek için bir fırsat olabilirdi."

"...Ah"

"Fikrini değiştirirsen ve tekliflerimi kabul edersen, bir hafta sonra bu saatte görüşürüz."

Bunu söyledim ve mağazadan çıktım. )

Bate'in yalnız kaldığında güneşin nasıl olacağı belliydi.

Dışarıda bekleyen arabaya bindim.

* * *

"Tia, hazır mısın?"