In This Life, I Will Be The Lord (NOVEL ÇEVİRİ)

184.Bölüm

Keyifli okumalar☺️🤗

Brown Lordu ile birlikte büyükbabamın ofisinden çıktı.

Bizi bekleyen insanlar vardı.

Caitlyn ve Ramona'ydı.

"Baba!"

Ramona hızla yaklaştı ve Lord of Brown'a sıkıca sarıldı.

"Ramona."

Brown Lordu, sadece bir eli kalmış kızının sırtını süpürdü.

"Bir araya geleli uzun zaman oldu."

Gözyaşlarını mendille silen Caitlyn, sözlerime cevap verdi.

"En son Ramona akademiye girmeden önce görüştük, bu yüzden uzun süre ayrı kaldık."

Belki de akıllıca bir seçimdi, çünkü Rabini, Brown ailesini katleden eski Angenas Lordu kadar acımasızdı.

Brown Lordu statüsünü sıradan bir halk olarak değiştirdi ve Başkent'e bir araba sürdü.

İmparatoriçe, kızının da aynı şekilde kimliğini değiştirdiğini ve Akademi'de Perez'in sırdaşı olduğunu bilseydi.

Bugünkü bu yeniden birleşmenin gerçekleşmeyeceği kesin olabilirdi.

"Ben farkına varmadan büyüdün. Arabamda misafirim olsa bile seni tanıyamadım."

Brown Lordu acı bir şekilde gülümsedi ve şakayla söyledi.

"Neden yüzün bu kadar üzgün?"

"İyiyim."

Onlar farkına varmadan, baba ve kızın gözlerinde yaşlar vardı.

İyi yüzler gülümseyerek birbirlerine benzeyen iyi görünümlü bir baba ve kızdılar.

Brown ailesinden bir adım geri attım ve büyükbabamın uşağı John'u aradım.

"Evet Hanımefendi."

"Büyükbabam misafiri ve misafirim. Konakta kalmaları için bir yer ayarlayın. Misafirlerin rahatlayabilmesi için çalışanların gözünden."

"Evet, yapacağım."

John, detaylandırmasam bile tüm talimatlarımı anladı.

Lombardiya konağını muhtemelen ondan sorumlu bir diyakon olarak benden daha iyi tanıyan John da hızlıydı.

Üç Browns için alan göz açıp kapayıncaya kadar hazır.

Büyük ana binanın en üst katında bulunan alan, üç aile üyesinin kalması için harika bir yerdi.

"Üzgünüm, ama Lord Brown dışarı çıkmaktan kaçınmalı ve bugünden itibaren burada kalmalı."

Sözlerime, Brown'ın Efendisi gözlerini kocaman açtı.

"Brown ailesinin kimliğini başarıyla geri kazanmak için, her şey zamanı gelene kadar sır saklamakla ilgili. Ayrıca..."

Sakin bir gözle söyledim, ama açıkça, Lord of Brown'un görünüşüne bakarak.

"Lord Brown'ın hazırlıklı olması gerekiyor çünkü soyluların önünde böyle duramazsın."

"Şey, evet... hayır, bu doğru."

Brown Lordu, benimle resmi olarak konuşmak için aceleyle sözlerini alışkanlıkla değiştirdi.

Ayrıca giydiği eski püskü kıyafetleri elleriyle süpürdü.

Dürüst olmak gerekirse, şimdi Lord of Brown sıradan birinden başka bir şey değildi.

İlk seferden biraz daha iyi olsa bile, yine de özensiz bir duruş ve tondu.