In This Life, I Will Be The Lord (NOVEL ÇEVİRİ)

177.Bölüm

Keyifli okumalar☺️🤗

Avcılık, her yaşına göre soyulunun zevk alabileceği bir eğlence hayatıydı.

Bu sayede iyi bir av sahası da olan arazinin değeri iki şekilde ortaya çıktı.

Sonbaharın başlarında olan tilki avı sezonuydu.

İmparatorluk boyunca tilki avcılığı için birçok ünlü avlanma alanı vardı; lokanta biri de Ortabatı'daki Baraport ailesi topraklarıydı.

Baraport arazisinde ise üç kere av yarışmaları devam ediyor.

Baraport ailesinin malikanesinin ön cephesi, geniş ve geniş çaplı şenlik ateşleri yükselmiş ve onaylı masa ve sandalye kaba ağaçtan oyulmuştu.

Bu, hobi ve eğlence amaçlı avlanan aristokratların değil, geçimini sağlayan avcıların gece dinlenmelerini sağlayan bir tür ziyafet dekorasyonuydu.

Sonuç olarak, narin bardaklar yerine, sağlam bir bardak yüksek reçeteli alkolle dolduruldu ve çıplak elle ve çatalla yenebilen büyük bir kızarmış yemek servis edildi.

Güneş yeni batmıştı ve after-parti'nin üçüncü gecesi yaklaşıyordu.

Sonra ortadaki büyük masadan büyük bir ses duyuldu.

"Kazan! Kazan!"

"Majesteleri, biraz daha neşelenin!"

Birinci Prens Astana ile Baraport mensuplarının ikinci oğlu bilek güreşi yaptı.

Çok sesliliğin hakim olduğu Baraport'ta, çok ...

Ama tüm bu farklılıklara rağmen Baraport ailesinin ikinci oğlu yüzünü yakmayan bir çaba vardı.

" vay!"

Hayır, çaba sarf ediyormuş gibi yapıyordu.

"Vay canına, Majesteleri, kazandınız!"

"Kazan, kazan!"

Zaten bu kadar coşkuyla tezahürat eden herkesin bildiği bir gerçekti.

Komik oyunu uzaktan izleyen Perez, ağzının kenarıyla alaycı bir tavır takındı.

"Çokça çalışıyorsun."

"Onlar da böyle hayatta kalmazlar mı?"

Linyit de çenesini şaklatarak şöyle dedi.

İlk olarak Angenas'ın vasal ailesi olan Baraport, Birinci Prens'i piyasaya sürecek bir av yarışması düzenlemişti.

"Ama Birinci Prens, dürüst görünüyor."

"Belki de senden."

Lignite ve Perez'e yakın zamanda katılanlar ise akademi arkadaşları Steely ve Tedro'ydu.

"Kim bilir, o zaman sakin ol."

Linyit acı acı söyledi ama diğer ikisi aynı şeyi yapmadı.

Astana'ya ciddi bir şekilde bakan Steely, önce alçak sesle konuştu.

"1 Gümüş 'Bilmiyor' için."

Sonra Tedro'nun başını iki yana kaldırdı, ama hiçbir şey sanki parmağını kaldırdı.

"Ben, 'Gururundan dolayı normakmuş gibi davrandı' 2 için."

"Ah, değişiyor. O zaman ben de onu buna değiştireyim."

"Ne? O zaman bahis işe yaramayacak."

İkili arasında çıkan kavganın ardından bilek güreşi sona erdi.