In This Life, I Will Be The Lord (NOVEL ÇEVİRİ)

134.Bölüm

Keyifli okumalar☺️🤗

"Bunca arabanın nesi var?"

Saray'a gitmek için giyinip arabaya binmek için dışarı çıkan Viese, hizmetçiye memnun olmadığını sordu.

"O, Herringa ve Dillard'ın arabası."

"Bunu biliyorum! Yani, konakta ne yapıyorlar? Bugün haftalık bir toplantımız bile yok."

Viese'nin öfkesinin hedefi olan hizmetçi ağladı ve kısık bir sesle cevap verdi.

"Th, Leydi Florentia ile tanışacaklar.

"Ne?"

Hizmetçinin omuzları Viese'nin sert sorusuna büzüldü.

"Meşgul olmak tamamen yalandı! Sonuçta harika bir insanla tanışmak için malikaneye kadar geldin!"

Viese öfkeyle homurdandı.

Arabanın kapısını ve ayak dayamasını indirmek için yanında bekleyen hizmetçi, vasal ailenin ev halkının arabaya binmek için aşağı inerken Viese ile karşılaşacağından endişeliydi.

Neyse ki, bu olmadı.

Aynı şekilde, giyinmeyi bitirmiş olan Seral'in ortaya çıkmasındandı.

"... Yavaş insanlar, değil mi tatlım?"

Bir bakışta Seral, Viese'yi yumuşak bir sesle yatıştırdı.

"İnanamıyorum, bir çocuk seni aradığında hemen kaçıyorsun. Gururları olmalı."

"Huh. Herkes neler olup bittiğini merak etmiş olmalı."

Viese arabaya tırmandı ve huysuzca söyledi.

Kızdığı zamandan tamamen farklı bir şey söylemek.

Ancak o bakışa alışkın olan Seral, arabaya binip kapıyı kapatırken huzur içinde söyledi.

"İyi günler, güzel şeyler için Saray'a gidiyoruz. Bunun için endişelenme, tatlım."

"Hmm..."

Viese, karısının sözlerine boşuna öksürerek başını salladı.

"Evet, biraz hassastım. Zaten başarısız olacak ve kendini küçük düşürecek olan bu işin nesi var?"

"Evet, İmparatoriçe zaten ona izin verdi, bu yüzden git ve en sevdiği hediyeyi ver ve iyi vakit geçir, hadi gidelim."

Seral, taşıma koltuğunun bir tarafına yerleştirilen özenle sarılmış çay setini işaret ederek söyledi.

"İnsanlar Lombardiya İnşaatı için ne kazandığınızı öğrendiğinde, belki birkaç gün içinde herkes sizin hakkınızda konuşuyor olacak."

"Evet, o çocuğun işi alay konusu olacak ve unutulacak."

Viese'nin balık sözleriyle, araba İmparatorluk Sarayı'na gitti.

Böyle iyi cilalanmış bir yol boyunca uzanan araba İmparatorluk Sarayı'nın eşiğini geçtiğinde, Seral aniden sordu.

"Ama Lombardiya İnşaatı ile önceden konuşmak zorunda değil misin?"

Viese, Seral'ın sorusunu sırıtarak cevapladı.

"Onlara doğrudan soyun otoritesini kullanmalarını önceden söylememe gerek yok. Anlayış istersem ve işleri ilerletirsem bu nasıl 'otorite' olabilir?"

"Oc kursu?... "

Seral, Viese ile aynı fikirde başını salladı.

"Ah, orada İmparatoriçe!"