In This Life, I Will Be The Lord (NOVEL ÇEVİRİ)

157.Bölüm

Keyifli okumalar☺️🤗

Kazadan sonra Ivan'da bir hafta daha iyileşmek ve sakinleşmek zorunda kaldım.

Kışı çok kar yağdığı Ivan'da geçirmeli miyim diye merak ediyordum.

Haberi duyduktan sonra büyükbabam bana Ivan'a özel olarak değiştirilmiş bir araba gönderdi, böylece rahatça uzanıp Lombardiya'ya dönmek için seyahat edebilirdim.

Ivan'dan Lombardiya'ya dönmemin üzerinden birkaç ay geçti.

Ben dayanıklılığımı geri kazanıp günlük hayatıma dönerken kış geçti ve bahar geldi.

Başka bir deyişle, sosyal sezonun başlangıcıydı.

Ve sanki bekliyormuş gibi, İmparatoriçe görkemli ve büyük bir ziyafetle yeni bir sezonun kapısını açtı.

Ben de dahil olmak üzere imparatorlukta ve sosyal çevrelerde mücadele eden herkes çağrılıyor.

Geçen bir hizmetçiden bir bardak likör aldım.

"En iyi alkol ve yiyecekleri kullandın."

İmparatorluk ziyafetleri bile genellikle bu kadar ileri gitmez.

İmparatoriçe'nin bu ziyafeti ne kadar önemsediğinin bir parçasıydı.

Normalde, sadece 'İmparatoriçe'nin ev sahipliği yaptığı sezonun ilk ziyafetiydi, ancak amaç açıktı.

"Bir dereceye kadar geliştirilmiş olan Batı turizmini teşvik etmeye çalışıyor."

O zaman dürüstçe tanıtabilir.

Sonuna kadar sahte bir "İmparatorluk Ziyafeti" başlığı kullanarak, İmparatoriçe'nin "para kazanma eylemi" hakkında ne düşündüğünü hala görebilirsiniz.

"O birçok yönden harika bir insan."

Yarısı kadar ciddiyim.

İmparatoriçe, çeşitli olumsuz koşullar altında Batı'nın gelişimini kademeli olarak teşvik etti.

İnşaat için gereken ana ahşap olan Triva ağaçları çok kısadır ve Monak Top'un büyük miktarda para talep etmesi nedeniyle piyasadakiler boştur ve Kuzey ile olan ilişki gergindir.

Buna ek olarak, angenas heyelanlar için sorumluluk ödemek için arazi satıyor.

Ancak İmparatoriçe Batı'yı geliştirmeyi başardı.

Bir turizm işi kurmaya yetecek kadar.

Bir yudum aldım ve ziyafetin ortasındaki insanlara baktım.

"Hepsi Lord Lombardy'nin sıkı çalışması sayesinde."

İmparatoriçe, sanki ona dikkat edenleri dinlemek gibi biraz daha yüksek bir sesle konuştu.

"Hahaha, bu İmparatorluk işi, bu yüzden yardım etmeliyim!"

Viese, ağzı kulaklarından sarkıyormuş gibi daha yüksek bir sesle güldü.

"Elbette, Sussew'in yardımını unutmadım."

"Gururlandım, İmparatoriçe."

İmparatoriçe Viese'nin karşısına bakıp söylediğinde, bir yabancı elinde hafif bir cam kaldırarak cevap verdi.

"O kişi Chanton Sussew."

Tam olarak söylendiği gibiydi.

Aslen İmparatorluk Ailesi'nin bir İmparatorluk Şövalyesi'nin başıydı.

Uzaktan hissedilen atmosfer diğer soylulardan oldukça farklıdır.

Yönetimi kolay kısa saçlı, acı bir gözü ve 'büyük' gibi görünen bir vücuda sahip bir adamdı, bu yüzden aktif bir görev Şövalyesi için bir ailenin sahibinden daha uygundu.