Siz de benim gibi the originals aşağıysanız ve tabi Mikaelsonların, o zaman doğru adrestesiniz. Çünkü burada bol bol serilerimiz ve hayal etlerimiz var. Hadi durmayın ve okumaya başlayın.
Not: Kitabın tüm hakları saklıdır. Kesinlikle kopyalanamaz...
Bu seriye yukarıdaki şarkıdan esinlenilmiştir. Dinlersiniz...Aklıma direkt bizimkiler geliyo ben dinleyince. Keşke biri to ve tvd karışımı bi edit yapsa bu şarkıyla. Güzel olurdu bence.😋
Oy verip yorum yapmayı unutmadan geçmeyelim lütfen.😔 İyi okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkanda iki nedimeyle birlikte düşes Elizabeth'in yanına gittin. Rebekah da oradaydı gülümseyip onun yanına oturdun.
"Leydi S/A! Biz de sizi bekliyorduk kahvaltı için."
"Geç kaldığım için üzgünüm, lord Niklaus ile işimiz biraz uzun sürdü de."
Utangaç olmaya çalıştın, dudaklarını ısırdığında seni çok iyi tanıyan Rebekah kahkaha atmıştı. Düşes ise gözlerini kaçırıp ayağa kalktı. Ikinizin davranışları bir leydiye yakışan tavırlar değildi ama bu umrunuzda da değildi.
"Masaya geçelim."
Siz de kalkıp onun peşinden masaya ilerlediniz. Dük ve sizinkiler de oradaydı. Rebekah ile düke küçük bir referans yaptınız. Dük de size yavşamaktan geri kalmamıştı.
"Günaydın, hanımlar! Bugün de bir elmas gibi parlıyorsunuz."
"Teşekkürler, dük Richard. Her zamanki halimiz."
Rebekah'nın cevabıyla kafasını sallayan dük baş köşede yerine kuruldu. Klaus, baş hareketiyle yanına gelmeni istediğini açıkça belirttiğinde yanına adımladın. Dükün bakışlarını üzerinde hissedebiliyordun. Masaya oturduğunuzda servisler yapılmaya başlandıktan kısa bir süre sonra kahvaltınızı da yapmıştınız. Daha sonra düşes size bahçeyi gezdirmeyi teklif etmişti. Rebekah sıkılıp içeri girdiğinde düşesle yalnız kalmıştınız.
"Düşes Elizabeth, kocanızın sizin yanınızda başka kadınlara özellikle de evli kadınlara sarkması sizi rahatsız etmiyor mu?"
Pat diye sorduğun soruyla düşes kalakalmıştı.
"Bu ne terbiyesizlik, leydi S/A! Nasıl bir dükü sapıklıkla suçlarsınız, kimsiniz siz? Haddinizi bilin."
"Ouch! Beklemediğim bir tepkiydi, düşes. Sizi daha onurlu biri zannetmiştim. Beni şaşırttınız."
Düşes ne yapacağını bilemez haldeydi. Bir düşes olduğu için altta kalmak istemiyor, aynı zamanda dediklerinin doğru olduğunu da bildiğinden susuyordu. Ona yaklaştın ve gözlerinin içine baktın.
"Bana bir daha sesini yükseltirsen dilini koparırım senin."
Kocaman gülümseyip kaleye doğru adımladın. Düşes ise çıldırmak üzereydi. Kaleye girer girmez Kol ve Elijah'yı telaşla diğer koridordan geçerken gördün. Arkalarından ilerledin hızlıca.
"Hey! Noluyor?"
Sana döndüklerinde yüzlerini inceledin.
"Biliyorlar ve sanırım Mikael da yerimizi öğrenmiş."-Kol
