🗨Marry me💭

1.3K 101 33
                                    

İlhamlar için teşekkürler bebeklerim🥰 eğlenerek yazdığım bir bölüm oldu:)
Sanırım hızlıca yazdığım bölümler daha çok hoşuma gidiyor🤷‍♀️

Oy verip Yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!!!!!!!!!!
İyi okumalar...

Elindeki bezle yere döktüğün AB rH pozitif kanı silerken içeriye giren Hayley'nin ağzından şaşkınlık nidaları döküldü. Başını kaldırıp kim olduğuna bakmadan, kokusundan tanıdığın kadının bu denli şaşırmasına gülüp yerden kalktığında o da çoktan koltuğa yayılmıştı. Bir eli hamile karnının üzerindeyken sana laf atmak için hazırda bekliyordu.

"Yüce S/A Mikaelson, elinde bezle döşeme mi siliyor? Bu kurt gözlerim daha neler görecek?"

Gözlerini kısıp bir süre ona kötü kötü bakındın ve elindeki kanlı bezi üzerine atmakla tehdit ettin. Daha sonra ise elindeki bezi çöpe atmak için salondan çıkmak ama ondan önce de kadını sinir etmek istemiştin.

"Kendi pisliğini kendi temizlemeli insan. Birazcık beni örnek alabilirsiniz, Bayan Marshall."

Bu kural, kocan için geçerli değildi.

"Bunun için fazla hamileyim."

Hayley'nin burnunu kırıştırarak söylediği şeyle gözlerin kadının karnında oyalandı bir süre. Geldiği günden beri aranızda tuhaf fakat hoş bir dostluk oluşmuştu.

"Evet, sana acıyorum."

"Heeey!!"

Hayley'i arkanda sana sitem ederken bırakıp elindeki bezden kurtulmuş, aşağı kata inen merdivenlere yönelmiştin. Hayley'i kontrol etmek için yukarı çıkan Elijah ile yüz yüze geldiğiniz de aynı anda birbirinize gülümsediniz. İkiniz de kendi yolunuza devam ettiğiniz vakit hızla aşağı indin. Tam mutfağa gireceğin sırada kalbine saplanan acı ile kapının ağzında duruverdin.

Yaklaşık 1 aydır Rebekah ile Marcel'in peşine düşen kocan Kol Mikaelson, seninle iletişime geçmek için kutsal bağınızı kullanıyordu. Bu da demek oluyordu ki kocanın başı fena halde dertteydi.

O an için hiçbir şeyi umursamadın ve can havliyle evin dış kapısına koşturdun. Hissettiğin kadarıyla Kol, şehir merkezinin dışındaki ormanda bir yerdeydi. O yüzden arabana atlayıp son hız ana caddeye çıktın. Normal süreyi kısaltıp beklenenden çok daha kısa sürede ormana girdiğinde gözlerini kapattın ve kocanın tam olarak nerede olduğunu duymaya çalıştın. Vampir duyularını takip ederek önüne kadar geldiğin depo ile bakıştın birkaç saniye. İçeriden konuşma sesleri geliyordu ve bunlardan biri, ölesiye aşık olduğun adama aitti.

"Hmmm...Peki size şahane karımdan bahsetmiş miydim?"

"Evet, milyon kez falan herhalde."

Kol, onları duymamazlıktan gelip seni düşündü ve yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.

"Kendisi güzel genlere sahip bir Türk kızı. Onunla, Bulgaristan'dan sıkılıp Yunanistan'a geçmek isterken tanıştım. Kendisi de o sırada Edirne'ye bir proje için gitmişti. Bu arada Edirne Türkiye'de bir il, siz şimdi bilmezsiniz cahiller. Neyse işte ben de Yunanistan'a geçeyim derken yanlışlıkla Türkiye'ye geçmişim. Karşıma çıkan insanların hiçbiri de dilimi bilmiyor tabi. Bir sinirlendim bir sinirlendim anlatamam size. Sonra işte bir dolmuş durdu tam yanımda, içinden S/A indi. Dedim ki bu kız, bu kız beni kurtaracak-"

"Off bi kes sesini ya!"

Lafını bölen acemi cadı ile Kol kaşlarını çatıp rahatsız edici bakışlarını ona dikmişti.

MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin