👑Düşes🌟3

1K 77 36
                                    

Serinin son bölümüdür :(
(1834 kelime😥)

Geç yazma sebebim bir türlü karar veremememdi, bir de kendimi dizi izlemeye kaptırdım. Hepsi Ben Barnes'in suçu valla.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!!!
İyi okumalar...

~Sometimes the king is a woman~

Günümüz...

Braşov'daki şatoda süregelen kazı çalışmaları sırasında kapalı bir tabut bulan arkeologlar oldukça heyecanlıydılar. Tabutun üzerindeki "Braşov Düşesi S/A" yazısını görmek onları daha da heyecanlandırmıştı. Uzun süredir seni arıyorlardı ve büyük bir iş başarmışlardı.

Sıkışmış ve tozlanmış tabutu yerinden oynatmak oldukça zordu. Onun yerine sadece kapağını açmayı denediler. Sonunda açabildiklerinde senin ilk günkü gibi duran bedeninle karşılaştılar. Bu onları hem güzelliğinle büyülemiş hem de korkutmuştu. Kalbinin üzerindeki hançere de bir anlam verememişlerdi. Bir tanesi prosedürleri unutup hançeri çekip çıkardığında çok büyük bir hata yaptığını anlamaya fırsatı dahi olmamıştı.

Onlar, seni incelerken bir anda uyanmış ve en yakınındakini kendine çekip dişlerini boynuna geçirmiştin. O sırada orada olan bütün çalışanlar senin tarafından aynı dakika içinde katledilmişlerdi.

"Üzgünüm, çocuklar ama çok açtım."

Gömüldüğün yerden çıkmadan önce arkeolog kızlardan birinin kıyafetlerini geçirdin üzerine. Senin kıyafet anlayışınla hiç uyuşmasa da buradan rahatça çıkabilmek adına buna ihtiyacın olduğunu biliyordun. Belli ki uykun saatlik değildi, asırlıktı.

Yukarı çıkan merdivenleri tırmandın hızlıca. Şatonun asıl bölümüne geldiğinde bir sürü insanın elinde anlam veremediğin aletlerle ve sen de olan saçma kıyafetlerle evinin içinde gezindiğini gördün. Dikkat çekmemeye çalışarak aralarına karıştın. Herkes her yerdeydi, bazıları anlam veremediğin dilde konuşuyordu ve tanıdık bir tane bile yüz yoktu.

Bir gezi kafilesini fark ettiğinde aralarına karıştın. Baştaki rehber İngilizce tanıtım yaparken ona kulak verdin. Duvardaki resimleri göstererek Braşov'da hüküm sürmüş kişileri tanıtıyordu. Sıra senin resmine geldiğinde daha çok dikkat kesildin.

"Sıradaki şahsiyet düşes S/A, kendisi yaklaşık 5 yıl boyunca Braşov kentinde dükten daha fazla otorite sahibi olmuştur. Yaptırdıkları saymakla bitirilemez. Ayrıca genç yaşta öldürülmüştür, çoğu tarihçi öldüğünde 20 ile 25 yaşları arasında olduğu iddia eder."

"21."

Sessizce konuştuğunda yanındaki adam sana dönmüştü. Hemen yüzünü gizledin. Çünkü ressamın, seni resmederken oldukça iyi bir iş çıkarmıştı. Tıpatıp resimdeki gibiydin. Tanınmak yararına olmazdı.

"Neden öldürülmüş?"

Sıranın başlarındaki biri konuştuğunda rehber hemen cevap vermişti.

"Efsaneye göre kendisi bir vampirmiş tıpkı kont drakula gibi ve kazıklanmış ama olaya daha gerçekçi bakarsak kocasının olağanüstü kıskançlığı yüzünden öldürüldüğü daha mantıklı bir teori ama bilirsiniz insanlar vampir hikayelerini daha heyecan verici bulurlar ve de henüz düşesin mezarı bulunamadı, çalışmalar aşağıdaki tünellerde hâlâ sürmekte."

Duyacağını duymuştun. Oradan ayrılman gerekiyordu ama sorun şuydu ki akşamı  beklemen lazımdı. Henüz bir gün ışığı yüzüğüne sahip değildin.

Şatodan ayrıldığında, yaklaşık 1 ay boyunca geceleri gezmiş ve kendine bir cadı aramıştın. Bu süreç içinde yeni dünyaya ayak uydurabilmek için de çok uğraşmıştın ve de Mikaelsonlarını izini bulmak için tabiki de.

MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin