Siz de benim gibi the originals aşağıysanız ve tabi Mikaelsonların, o zaman doğru adrestesiniz. Çünkü burada bol bol serilerimiz ve hayal etlerimiz var. Hadi durmayın ve okumaya başlayın.
Not: Kitabın tüm hakları saklıdır. Kesinlikle kopyalanamaz...
Yazarınız Bridgerton hayranı bebişler. (Ve eski dönem yazmayı sevdiğimi bilirsiniz) Bölümü oradan esinlenerek yazdım.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!! İyi okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bugün sosyeteye takdim edilişinin 3. günüydü. İki ablanın yaptığı başarılı evliliklerin ardından ailen sosyetenin gözünde epey bir kademe atlamıştı ve senin de ablaların gibi bir evlilik yapacağına olan inançları tamdı. Londra'nın ileri gelen ailelerinin katıldığı balo salonunda, annenin yanı başında dikilirken evlenmek isteyip istemediğini düşündün. Sana göre evlilik korkunç bir fikir gibiydi fakat bunu sesli dile getirip de annenin kızgın bakışlarıyla karşılaşmak istemiyordun.
"Ah! Şu gelenler Mikaelsonlar değil mi?"
Sol tarafında kalan ak saçlı, yaşlı kadının sözlerini işitir işitmez bakışlarını salonun kapısına çevirmiştin. Mikaelsonlar kim bilmiyordun ama onları gördüğünde hemen ilgini çekmeyi başarmışlardı. 4 erkek ve 1 kızdan oluşan kardeşler, daha şimdiden tüm balonun ilgi odağı haline gelmişlerdi ama bir tanesi vardı ki anında seninle göz teması kurmuş ve anlam veremediğin bir hisle boğulmana neden olmuştu.
"Anne, bu insanlar da kim?"
Gözlerini onların üzerinden ayırmadan sorduğun soruya karşı annen ilgisiz kaldı. Rahatsız olduğunu belli eden homurtusunu duyabiliyordun.
"Mikaelson ailesi...Yaklaşık 7 yıl önce Londra'dan büyük bir mülk satın alıp sosyeteye giriş yapmışlardı. Lakin aynı yıl içinde şehri terk edip sırra kadem bastılar. Sen daha 13 yaşındaydın, hatırlamazsın."
13 yaşında olduğun için bu konunun o zamanlar seninle paylaşılmadığına emindin yoksa kesinlikle hatırlardın. Duruşlarından ne kadar gizemli oldukları belli olan aileye, daha onları tanımadan sempati duymaya başlamıştın.
"Neden 7 yıl sonra geri dönmüşler?"
"Nereden bileyim ben? Bırak şimdi onları! Ne yaptıkları bile belli değil, sana daha düzgün birilerini bulmalıyız."
Annenin sert çıkışını umursamadın. Seni ablanlarla karıştırıyor olabilirdi ama sen, onlar gibi uslu bir kız çocuğu değildin. O ailede ilgini çeken bir şeyler vardı. Balo salonundan içeri girdikleri andan itibaren sosyetedeki ilk yılının daha heyecan verici geçeceğine inanmıştın. Umarım yanılmazdın.
"Merhabalar, leydim!"
Yanınıza gelen lordla dikkatini kısa bir süreliğine Mikaelson ailesinden çekmiştin. Beyefendinin saygıyla önünüzde eğilmesiyle senle annen de aynı şekilde onu selamlamıştınız.
"Ah, merhaba Lord Wallace!"
Annen, Lord Wallace'i gördüğü için epey bir mutluydu. Açıkçası lord gerçekten yakışıklı ve kibar biriydi ama Mikaelsonlar kadar dikkat çekici görünmüyordu gözüne.
