Klaus Mikaelson

5.9K 228 181
                                    

Helloooooo...iyi okumalar...

"Hadi ama, Nik! Onunla uzun zamandır konuşuyorsunuz."

"Rahat bırak beni, Rebekah. Meşgulüm."

Klaus'u ziyaret etmek için resim atölyesine gelmiştin. Zaten onunla tanışmanız da New Orelans'da gerçekleşen büyük bir sergi vasıtasıyla olmuştu.

Flashback...

Yeni aldığın, üzerine tam oturan elbisenle birlikte New Orelans sokaklarını süsleyen sergide dolanıyordun. Seni cezbeden bir tablonun önünde durduğunda sarışın adamın da tabloyu incelediğini fark ettin. Gözlerini tablodan ayırıp adama çevirdiğinde mavi gözleriyle buluştu gözlerin. Arkadaşca gülümsedin, o da öyle.

"Tabloyla ilginen sadece biz varız sanırım."

"Demek ki diğerleri bizim kadar zevk sahibi değiller."

O günden sonra sürekli yollarınız kesişmişti ve bir şekilde onun melez olduğunu da öğrenmiştin. Klaus, hafızanı silip silmemek arasında gidip gelsede bunu yapmamıştı. Sen de onun bir melez oluşunu, ailesinin köken vampirler olmasını ya da öğrendiğin diğer birçok sıra dışı şeyi dert etmemiştin. Kişileri bu özelliklerine göre yargılamak pek sana göre değildi.

Evet, şimdi ziyaretine dönecek olursak Klaus'u görmeye geldiğinde onun Rebekah ile konuştuğunu görmünce dinlemek çok cazip gelmişti.

Klaus önündeki tuvale odaklanmış, kaşları çatık bir şekilde resmine devam ediyordu. Durduğu pozisyonda ne Rebekah'nın resmini görmesine izin veriyor ne de sen olduğun yerden resmi görebiliyordun. Özel olduğunu düşündün.

Rebekah konuşmaya devam ederken ismini duymanla daha çok kulak kesildin konuşmaya.

"Benimle konuşabilirsin, bunda tuhaf olan hiçbir şey yok. O kız yani S/A ailemiz için fazlasıyla iyi bir kız, üstelik sohbeti çok sarıyor. Ona karşı bir şeyler hissediyorsun, itiraf et hadi."

Nefesini tutmuş, Klaus'un vereceği cevabı bekliyordun. İçinden bunun gerçek olması için dua etmeye başlamıştın. Tabiki de Klaus'a âşıktın, kim ona aşık olmazdı ki?

"Bencil, kana susamış kardeşinin bir kızı sevebileceğini de nereden çıkardın?"

"Kendini benim gözümden görsen anlardın."

Heyecanla konuşmaları dinlerken atölyenin kapısının açılması ve içeriye Hayley'nin girmesi elini ayağını birbirine dolamıştı. Sen de o da şaşkınlıkla birbirinize bakıyordunuz.

"Hey, naber? Burada napıyorsun böyle? Klaus yok mu?"

Hayley'nin ardı ardına sıraladığı sesli sorular içeridekilerin de duymasına neden olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayley'nin ardı ardına sıraladığı sesli sorular içeridekilerin de duymasına neden olmuştu. Gergince gülümsedin, kafana vurmamak için kendini frenledin.

MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin