👄Barbie👄

737 39 6
                                    

Hellooo...İyi ki taslakta bölümlerim var da böyle arada atabiliyorum rahatça🤭

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!
İyi okumalar...

Çantanı tek omzuna atmış, lisenin koridorlarında ilerliyordun. İçinde garip bir his vardı. Kesin bir sorun vardı. Bir boklar dönüyordu bu aşağılık binada.

"Ne saçmalıyorsun sen ya?"

Haklıydın. Ablan birkaç metre ötende, deli gibi hoşlandığın kadınla kavga ediyordu. Arkanı dönüp kaçmak istedin o an ama göz göze geldiğin Rebekah ile olduğun yerde donakalmıştın.

"S/A! Neden yanımıza gelmiyorsun?"

Rebekah, Caroline'ı zerre takmayıp tüm ilgisini sana vermişti. Caroline da arkasını dönüp senin onları izlediğini gördüğünde gözlerini devirmişti.

"Gelsin tabi, gelsin!"

Tehditkar tonlaması, seni birazcık korkutmuştu.

"Gel de neler döndüğünü anlat bakalım."

Olabildiğince ayak sürüyerek yanlarına ulaştığında Rebekah'nın gülümsemesi büyüdü, seninle uğraşmak gerçekten hoşuna gidiyordu. Caroline ise yakından daha da bir korkunç göründü gözüne.

"Yine neden ortalığı ayağa kaldırdın?"

Caroline, sen tarafından gelen soruyla birlikte kaşlarını çatıp kollarını göğsünde birleştirdi.

"Çünkü bu gördüğün Mikaelson ailesinin pek sevgili ferdi, yanıma gelip senin ondan hoşlandığından bahsetti bana. Nasıl delirmeden durabilirim akıllı kardeşim benim?"

Gözlerin, Rebekah'yı buldu anında. Neden bunu ablana karşı kullandığını bilmesen de kırılmıştın. Hislerin, öylesine ortalığa saçılacak birer oyuncak değildi.

"Ee...Nolmuş yani?"

Sesindeki umursamazlığa rağmen gözlerinde buna tezatlık oluşturan kırgınlık yerli yerindeydi ve Rebekah, bunu rahatlıkla görebiliyordu. Gülümsemesini yerini alan ciddiyet ile gözlerinin içine bakıyordu şimdi. Sen ise bakışlarını ondan kaçırıp dolmaya başlayan koridora çevirmiştin.

"Ne mi olmu-"

"Neyse, benim dersim başlıyor. Sonra konuşuruz."

Arkanı dönüp hızlı tutmaya özen gösterdiğin adımlarını edebiyat sınıfına yönlendirdin. Vampir olduktan sonra daha da bir korumacı olan ablanla ve de 1000 küsür yaşında lakin ruhu seninle yaşıt sevdiğinle aynı okulda zaman geçirmek gerçekten zordu. Özellikle de ikisi birbirinden ölesiye nefret ederken...Tabi bir de Rebekah'nın dengesiz davranışları seni zorluyordu. Henüz sana karşı ne hissettiğini anlayamadığın için duygularını özgürce yaşamaktan çekiniyordun. Senden hoşlanıyor muydu yoksa seni bir kalkan olarak olarak mı kullanıyordu?

Sınıfına gireceğin sırada bileğinde hissettiğin dokunuşla durmak zorunda kaldın. Tutuşu sıkı olmasa dahi kadının tuttuğu yerden alevlerin çıktığına yemin edebilirdin. Gözlerinde seni anlamak istediğine dair kırıntılar taşıyordu. Az önce seni kırdığını biliyordu çünkü. Gönlünü almak için yanıp tutuşuyordu.

"Biraz konuşalım mı?"

Sesi, bu teklifi reddetmene izin veremeyecek kadar uysal çıkmıştı. Gözlerini kısa bir an telaşla sınıflarına girmeye çalışan öğrencilerle dolu koridorda gezdirip yeniden ona baktın. Kafanı sallayıp onu onaylamanla birlikte bileğindeki elini, eline doğru kaydırmış ve sıkıca tutmuştu şimdi. Aceleci tavırla sizi en alt kattaki tuvalete çekmesini izlerken, zavallı kalbin heyecandan nirvanaya ulaşmıştı. Tuvaletin içinin boş olması bir yandan yalnız kalmanız için iyiyken bir yandan da kötüydü, kalp atışların saklayamadığın bir düzeye erişmişti.

MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin