🃏Book of the Originals🃏2

362 49 13
                                    

Sizin de bir tahmininiz olmadığının farkındayım ama bu bölümde belki bir şeyleri görebilirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum, aşklar. (Göremediler)

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!!İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!!
İyi okumalar...

Klaus ile birlikte Mikaelson köşküne döndüğünüzde, itiraf etmek istemesen de biraz gergindin. 4 Mikaelson üyesi, ne kadar onları sevsen de, senin için büyük bir risk faktörüydü. Gerildiğini anlayan Klaus, omzuna dokunup kendisine bakmanı sağlamıştı. Gördüğün en parlak mavilere sahipti, melez.

"Sorun yok, S/A. Bana yakın ol, yeter. Tamam mı?"

Kafanı sallayıp onu onaylarken, temasının seni heyecanlandırması da ayrı bir olaydı. Beraberinde evin içine girdiğinizde, Elijah'ı berjerde oturmuş kitap okurken; Freya'yı da yerdeki matın üzerinde yoga yaparken bulmuştunuz. Alışık olmadığın sakin ve huzurlu bir ortam oluşturmuşlardı. Bu yüzden ikilinin dikkatini dağıtmak istememiştin ama bunun için çok geçti. Geldiğinizi hemen anlamışlar ve odaklandıkları işlerini yarım bırakmışlardı.

"Yeniden hoş geldin, S/A."

Elijah'nın yumuşak çıkan sesine karşılık yüz ifadesi donuktu. Freya ise onun aksine daha güler yüzlü duruyordu.

"Konuşmanız epey bir uzun sürdü. Sizi merak ettik."

"Merak edecek bir konuşma değildi. S/A, dediği gibi oldukça uzaktan geliyor ve bir süre bizim misafirimiz olacak. Burada kaldığı sürece ona iyi davranmaya özen gösterin."

Klaus, Freya'ya hızlıca cevap verdikten sonra seni belinden ittirip yukarı kata yönlendirmişti. İkinci kata geldiğinizde beyaz kapılı bir odanın önünde durdunuz.

"Burası senin odan olsun. Benim odam da tam karşıda."

"Hımm...Yani sana yakın olacağım?"

Muzip tavrın karşısında bir süre ne diyeceğini bilemedi. Sen onu çok iyi tanısan da o hâlâ daha senin kim olduğunu bilmiyordu tam anlamıyla. Elini kapıya yaslayıp, seni bir anda kapıyla arasına aldığında gözlerin kocaman olmuştu. Bunu yapmasını beklemiyordun.

"Her nefes alışını rahatlıkla duyabileceğim kadar yakın, evet."

Ağzın istemsizce açılırken, şaşkınlığını üzerinden atamıyordun.

"Hey! Ne oluyor burada?"

Kol'un coşkulu ve bir o kadar sinsilik barındıran sesini duyduğunuzda, Klaus bir adım geri çekilerek kardeşine çevirmişti bakışlarını. Sen de Kol'a doğru bakarken, Klaus etkisinden çıkmaya çalışıyordun ama zordu.

"Misafirimize odasını gösteriyordum."

"Direkt kendi odanı gösterseydin de olurmuş."

Kol'un iması üzerine gözlerin bir kez daha büyürken, Klaus'un güldüğünü gördün. Kafasını iki yana sallayıp, gülmeye devam ederek kendi odasına ilerliyordu şimdi de. Seni Kol ile koridorda yalnız bırakmıştı ama sorun değildi. Ne de olsa seni rahatlıkla duyabilirdi.

MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin