Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!!
İyi okumalar...Evini terk edip New Orleans'a taşınmanın üzerinden 1 ay geçmişti ve bu süreçte kendine cadı meclisinin başına geçmek gibi bir hedef belirlemiştin. Cadı meclisinin başına geçip doğaüstülerin yönetiminde söz sahibi olmak istiyordun.
Burada edindiğin yakın arkadaşınla cadde üzerindeki kafelerden birine oturmuş, sen nasıl başa geçebilirsin diye beyin fırtınası yapıyordunuz.
"Burada yeniyim ve aile tarafından kötü bir şöhretim var, beni istemezler ki...Nasıl gözlerine girebilirim?"
Arkadaşının düşünceli yüz ifadesi parıldarken aklına bir şey geldiği gerçeği su götürmezdi.
"Aslında benim aklıma bir fikir gelmedi değil."
Çaresiz yakarışına karşı aldığın bu cümle sana güç vermeye yetmişti. Heyecanla arkadaşının devam etmesini beklerken o, ilk önce soğuk lattesini bitirmekte ısrarcıydı.
"Bu şehrin en güçlü ailesi kim?"
Cevabı oldukça açık olan soruya hiç düşünmeden cevap verdin.
"Mikaelsonlar!"
"İşte kilit nokta burası. Freya Mikaleson, ailenin en büyüğü ve New Orleans'ın en güçlü cadılarından biri. Eğer Freya'ya yakın olursan sırtın yere gelmez ve de istediğini kolaylıkla alırsın. Nasıl fikir ama?"
Arkadaşının söyledikleri seni gerçekten etkilemişti. Haklıydı, şehirde söz sahibi olmak istiyorsan önce Mikaelson onayı alman gerekirdi. Masanın üzerinden arkadaşının yanağına kocaman bir öpücük kondurup sandalyene geri çöktüğünde ağzın kulaklarındaydı.
"Freya Mikaelson...Bekle beni, hayatım."
***
Geldiğin yere üstünkörü bir bakış atıp beklemeden içeri girdin. 5 kişilik özel bir yoga salonundaydın. Çünkü Freya, haftanın bir günü buraya gelip zihnini boşaltmaya çalışıyordu. Fakat adın gibi emindin ki o ailenin içindeyken zihnini rahatlatmak imkansız bir şeydi.
Salona son gelen olarak yalandan bir mahcubiyet ile gülümseyip uzaktan gördüğün Freya'nın yanına ilerledin. Yanına yaklaşırken parfümünün rahatsız etmeyen aroması burnuna dolmuş, güzelliği bir anda iki katına çıkmıştı. Merakla sana çevirdiği mavileri ışıl ışıldı ve üzerine geçirdiği tayt ile crop bedenini tamamen gözler önüne seriyordu.
"Merhaba, bize kendini tanımak ister misin?"
Yoga hocası konuşana kadar Freya'ya takılı kaldığını fark edememiştin. Sana manidar bir şekilde gülümserken istemsizce bakışlarını kaçırıp hocaya baktın.
"Merhaba, herkese. Ben S/A Parker, tanıştığıma memnun oldum."
Küçük tanışmanızın ardından yoga ve meditasyona geçtiğinizde odak sorunu yaşamaya başlamıştın. Gözün sürekli Freya'ya kayıyor, kadının da dikkatinin dağılmasına neden oluyordun ama o, bir şekilde gülümseyip bunu dert etmiyor gibi davranıyordu.
Meditasyonunuz bittiğinde beklemediğin bir anda Freya önünde belirdiğinde kendini gülümserken buldun. Sana geleceğini biliyordun.
"Sanırım bana söylemek istediğin şeyler var, S/A."
Bütün ders boyunca gözlerini ondan alamadığın için niyetini fazlaca belli etmiştin. Evet, onunla konuşma başlatmak isteyen sendin ama görür görmez ondan bu kadar etkileneceğini düşünememiştin.
"Ee...Aslında evet, ben de sana gelecektim ama benden önce davrandın. Seni herkes gibi tanıyorum ve yardımına ihtiyacım var. Buradan çıktığımızda bir şeyler içmeye gidelim mi, Freya?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET
FanfictionSiz de benim gibi the originals aşağıysanız ve tabi Mikaelsonların, o zaman doğru adrestesiniz. Çünkü burada bol bol serilerimiz ve hayal etlerimiz var. Hadi durmayın ve okumaya başlayın. Not: Kitabın tüm hakları saklıdır. Kesinlikle kopyalanamaz...