Psikoloji bozmaya geldim aşkolarr🤙sanki çok yerinde ya psikolojimiz🥲
Gerilim filmi tadında...
Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!
İyi okumalar...Koşuyordun, fazla hızlı koşuyordun. Adeta tüm limitlerini zorluyordun. Arkanda seni izleyen biri vardı. Arkana asla bakamıyordun. Eğer bakarsan her şey daha kötü olacaktı, biliyordun. Ne var ki bacakların bu kaosa dayanamayacak kadar güçsüz düşmüşlerdi. Durman lazımdı. Nefesin sana yetmediği zaman ayaklarında seni daha fazla taşıyamamıştı. Dizlerinin üzerine çöktüğünde ölümün gelip, seni kucaklamasını bekledin gözlerini sımsıkı yumarak. Dakikalar geçince gözlerini geri açtın şaşkınlıkla ve biraz da heyecanla. Etrafı hızlıca taradığında kimsecikler yoktu.
Son birkaç gündür gördüğün halisünasyonlardan biri miydi yani bu da?
Üzerin çamura bulanmış, yorgunluktan bitkin bir hâlde eve geldiğinde annen seni bu halde gördüğü için çılgına dönmüştü. Ona ormanda yürürken düştüğünü söyleyip odana çekilmiştin hızla. Tartışmaya giremeyecek kadar yorgundun zaten, hem fiziksel hem de mental olarak.
Sana iyi gelen sıcak bir duşun ardından havlunu kendine sarıp aynanın karşısına geçtin. İşaret parmağını aynadaki yansımana doğru kaldırıp gözlerinle de takip ettin. Bu hareket, son zamanlarda yaptığın bir alışkanlık haline gelmişti artık.
"Gördüklerin gerçek değil, kimse seni izlemiyor. Hepsi senin uydurman. Peşinde kimse yok."
Odana geçtiğinde pijamalarını giyip, annenin senin için getirdiği meyve tabağıyla beraber çalışma masana oturdun. Ne olursa olsun yetiştirmen gereken ödevler ve hazırlanman gereken sınavların vardı. Bunun bilincinde ödev maratonuna başlamıştın lakin 1 saatin sonunda üşüdüğün için yarı açık pencereni kapatmak istemiştin. Korkuyla camın önüne gelince de önce gözlerini kapatmış, sonra da kendi kendini telkin etmeye çalışmıştın. Ağzından çıkan cümle de şuydu:
"Sakın aşağı bakma!"
Gözlerini açıp, aşağı bakmadan pencereyi kapattın ve hızla perdeyi de üzerine çektin. Rahat bir nefes alıp masana geri döneceğin sırada, kapının orada gördüğün silüetle korkuyla sıçraman ve pencerenin yanındaki duvara yapışman kaçınılmaz olmuştu. Annene ya da babana bağırmadan önce gözlerini kapattın tedirgin olarak. Derin nefeslerini içine çekiyor, az önce gördüğün pişkin sırıtışı unutmaya çalışıyordun. Yarı kapalı yüzün hepsini görememiş olsan da o sırıtış ödünü koparmaya yetmişti.
"Gerçek değil, gerçek değil, gerçek değil..."
Onun aslında senin uydurman olduğunu teyit etmek için gözlerini geri açtığında, gerçekten de orada olmadığını fark ettin. Yine de bu durum, deli gibi korkmana mani olmamıştı. Kalbin ağzında atıyor, miden girdiğin stresten dolayı bulanıyordu. Acil bir psikoloğa gitmeliyim diye düşündün çalışma masana otururken. Ne çeşit bir travmaya sahiptin bilmiyordun ama bu denli gerçekçi halisünasyonlara sebep oluyorsa ciddi bir şeyin olmalıydı.
Akşamın geri kalanında birkaç saat, 2 hafta sonraki vizelerin için çalışmıştın. Bugün yaşadığın korkuya ek olarak yorgunluk da bünyene eklenmişti. Bu nedenle masadan kalktığın gibi kendini yumuşacık yatağına bırakmıştın.
Biraz uyku sana iyi gelecek, bütün yaralarını saracaktı.
*
Koşuyordun, daha doğrusu koşmaya çalışıyordun. Arkandan gelen ayak seslerinin gittikçe yakınlaştığını duymak, sende çığlık atma isteği uyandırıyor ama ne sesin çıkıyor ne de bir adım ileri gidebiliyordun. Olduğun yerde debelenmekten başka herhangi bir şey yaptığın söylenemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET
FanfictionSiz de benim gibi the originals aşağıysanız ve tabi Mikaelsonların, o zaman doğru adrestesiniz. Çünkü burada bol bol serilerimiz ve hayal etlerimiz var. Hadi durmayın ve okumaya başlayın. Not: Kitabın tüm hakları saklıdır. Kesinlikle kopyalanamaz...