👑Düşes🌟2

1.1K 79 31
                                    

Serinin devam bölümü sizlerlee...
(1468 kelimeeee)

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!!!!!!!
İyi okumalar...

Elijah ile geçirdiğiniz bu gece için kellen gidebilirdi normalde ama şatodaki insanlar, sana dük kocandan daha fazla bağlıydılar. Kimse seni ele verip de kendini ateşe atmazdı.

Başın, adamın çıplak göğsü üzerindeydi. Yüzüne büyük gelen eliyle yanağını okşuyordu. Arada da ipek gibi yumuşak olan saçlarınla oynuyordu.
Sen ise uyumak istemiyordun ama yüzünün her tarafında gezinen elleri bu isteğine mani oluyordu. O yüzden kafanı kaldırıp gözlerinizi birleştirdin. Sana gülümsedi ve yaramaz bir edayla yanağını okşamaya devam etti.

"Buradan ayrılmanı istemiyorum."

Kasttetiğin şey adam için imkansızdı.

"Bir yerde sabit kalmamız mümkün değil, leydim."

Yüzün asıldığında alnını öptü, dudakları uzun bir süre daha orada oyalandı.

"Ama arzu edersen seni de yanımda götürmeyi çok isterim."

Geri çekilip tepkini ölçmek istedi. Bir süre gözlerinin içine bakıp başka alemlere daldın.

"Bu ihtişamlı hayatı bırakmanı istemek bencilce biliyorum ama içimdeki sevgiyi bastıramıyorum."

Elini onun saçlarına götürüp öne doğru kaydın ve bu sefer dudaklarınızı birleştiren sen oldun. Vakit kaybetmeden seni altına aldığında ancak soluklanmak için ayrıldınız. Elini onun göğsüne koydun ve gerektiği gibi düşüncelerini dışarı vurdun.

"Sana hiç bahsetmedim ama aslında buralı değilim, babam beni siyasi çıkarları için düke sattı. Buraya geldiğimden beri bana karşı içinde küçük bir sevgi kırıntısı bile oluşmadı, beni hor gördü ama gücümün de farkındaydı. Ondan daha çok sevildim kısa sürede, bu yüzden benden hep nefret etti. Kimse bana senin baktığın gibi bakmadı, Elijah. Bu yüzden seninle her yere gelmeye hazırım."

Sonuna kadar dikkatlice dinlediği konuşman bittiğinde parmaklarını senin dudaklarının üzerinde gezdirdi. Başta yaşadıkların için sinirlense de sonlara doğru yüzünde oluşan minnettar gülümseme fark edilebiliyordu.

"Seni buna pişman etmeyeceğim, çok güzel bir hayatın olacak. İçindeki asil ruhu asla kaybetmeyeceksin, S/A."

Yavaşça üzerine eğildi ve dudaklarınız birbirine değerken konuşmaya devam etti.

"Ve seni sonsuza kadar seveceğim."

Gülümsemenizin ortasında dudaklarını seninkilere hapsetti.
*
Sonraki günün sabahı kahvaltıya indiğinizde uykusuzdun ve esnemene engel olamıyordun.

"Dün gece iyi uyuyamamış gibisiniz, düşes hazretleri."

Rebekah'nın imalı sözleri üzerine Klaus'un bakışları senle Elijah arasında gidip geldi. Elijah, bozuntuya vermeden çatalındaki omleti yemeye devam etti. Sen ise istemsizce salık bıraktığın saçlarınla oynadın.

"Uyku tutmadı, leydi Rebekah."

Elijah, gülmemek için kendini tutarken kızardığını hissettin. Bir süre sessizliğe gömülüp yemeğinizi yediniz. Kahvaltıdan sonra Mikaelsonlar, ormandaki kurt klanıyla ilgilenmek üzere şatodan ayrılmışlardı. Sen ise halkın şikayetlerini dinliyordun. Tam sıkılmaya başlamıştın ki Klaus, içeri girip elinden tutmuş ve önemli olduğunu söyleyip işlerini ertelemene yol açmıştı. Hâlâ daha elini tutarken seni şatonun sol kanadındaki terasın girişine kadar getirdiğinde ne yapmaya çalıştığını anlayamamıştın.

MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin