👣Lost👣5

633 41 18
                                    

Yıllar sonra gelen Lost bölümüyle yeniden merhaba. Önceki bölümü hatırlamayanlar için Hollow'un içinden geçmiştik jsjssjsjjs

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!!!
İyi okumalar...

Güç gösterinin ardından kendine ilk gelen baban olmuş ve soluğu senin yanında almıştı. Kollarını üzerindeki kana aldırmadan sıkıca sana sardığında ilk başta sendelesen de güçlü kollar düşmenize izin vermemişti. Yokluğun ile geçen iki haftanın adamı fazlasıyla sarstığını çıplak gözle görmek kalp atışlarını hızlandırmıştı.

Sarılmanızın bitmesiyle yüzünü avuçları arasına alan baban, bir hasarın var mı yok mu diye seni hızlıca süzdü ve iyi olduğunu görünce nefesini yavaşça dışarı verdi. Kafanı nazikçe göğsüne yaslamasına izin verir vermez saçlarını okşamaya başladı. Artık inkar edemeyeceğin bu rahatlama sana iyi gelirken, babanın suskun kalması tuhafına gitmişti.

Sen göremesen de Klaus'un gözleri paramparça olmuş Hollow'un bedeninde takılı kalmıştı. Aylardır devirmeye uğraştıkları cadıyı hiç zorlanmadan alt etmen adamla birlikte depodaki herkesin kanını dondurmuştu. Kol, ayağıyla Hollow'un bedenini dürterken gözlerini kısa bir an sana çevirdi. Elijah, Freya ve Rebekah, ağır adımlarla yanınıza ilerlemiş; Klaus'un seni bulması üzerine refaha kavuşmasına sevinmişlerdi. Hayley ise sana doğru gelmek isteyen Hope'yi zapt edememiş ve kızının kardeşine koşmasını izlemişti arkasında kalarak. Gördükleri karşısında onun da dili tutulmuştu.

Klaus ve Caroline, gelmiş geçmiş en güçlü doğaüstü varlığın mimarıydı. Bundan yüzde yüz emindi depodaki herkes.

Rebekah'nın elini sırtında hissettiğin andan bir süre sonra babandan ayrıldın. Başta baban olmak üzere diğer herkesin de sırayla gözlerinin içine baktın. Sana duydukları sevginin yanında korku parıltılarını da gördün. Artı olarak Hope'nin sana karşı gizlenemeyen bir hayranlığı da vardı. Ne yaparsan yap, seni sonsuza kadar destekleyecek gibi duruyordu.

"Hadi, seni eve götürelim!"

Klaus'un sesi itiraz kabul etmek istemeyen cinstendi. Hafif tebessümle ona karşılık verecektin. Biraz mekan değişikliği iyi olabilir diye düşünüyordun.

"Gitmeden önce temizlensem iyi olur yoksa Caroline kalpten gidebilir."

***

Caroline, karşısında gördüğü kızın hayal olduğunu düşündü ilk başta. Gözlerini birkaç kez açıp kapadı ve senin hâlâ daha önünde çekinerek kendisine baktığını görünce aldığı derin nefesle beraber gözyaşlarını serbest bıraktı. Sana doğru gelen hızlı adımları kocaman bir sarılma ile son bulurken sen de kollarını ona sarmaktan geri kalmadın. Senden gelen hamle ile kadının kolları sıkılaştı ve kokunu iyice içine çekti. Sarsılarak ağlaması sana kendini bok gibi hissettirmiş, gözlerinin dolmasına neden olmuştu. Annenin seni bir kez daha kaybetmekten ne kadar korktuğunu şimdi daha iyi anlıyordun.

"Döndün. Ben çok korktum seni kaybettim diye. Bir daha gitme, olur mu? Söz veriyorum bundan sonra daha dikkatli bir anne olacağı-"

"Tamam."

Caroline'nin hızlı hızlı sıraladığı endişeli sözlerini daha fazla dinlemek istemediğin için kadını susturmuştun. Annen bütün suçu kendinde aradığı belli bir şekilde sana bakarken gözlerini kaçırdın ve az ötede sizi dikkatle izleyen babana baktın.

"Bana ayırdığınız oda hâlâ duruyor mu? Biraz uyusam iyi olacak."

Caroline gülümsemiş ve kafasını sallayarak odanın yerli yerinde durduğunu dile getirmişti. Sen de daha fazla orada oyalanmayıp, Salvatore okulunda sana ayrılan odana gitmek adına oradan ayrılmıştın. Hope'nin karşısındaki oda senindi ama kız kardeşin bugünlük sizinle okulda değildi. Hayley, kızını New Orelans'a götürmekte ısrar etmişti. Hayley'nin senden bu kadar korkmasının yanı sıra Hope seninle beraber olmak için çıldırıyordu. O yüzden tek aklı başındaki kişi Hayley'di sana göre.

MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin