Elijah & Klaus

3.9K 179 136
                                    

Arkadaşlar ben geldim öhö öhö
Bir şey dicem tarih yanlış olabilir fln takılmayın. Foto da baya kaliteli çaktırmayın. Napalım yazar eski dönem yazmayı çok seviyor.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen.
~@benbitmisimamk tavsiyene uyuraktan bunu başa aldım asko 😘

İyi okumalar...

11. yüzyıl...

Elinde annenin istediği şifalı otlarla beraber evine dönerken önüne atlayan kişiyle geri sendeledin. Korkuyla elin kalbine giderken karşında sana 32 diş sırıtan Niklaus'a baktın.

"Yüce Tanrım! Niklaus, kalbim duracaktı."

Hızla yürümeye devam ettin. O da peşinden geliyordu, kısa zamanda adımlarınızı eşitledi. Elindeki sepete sıkıca tutunmuş, yanındaki yakışıklı yüze bakmamaya çalışıyordun.

 Elindeki sepete sıkıca tutunmuş, yanındaki yakışıklı yüze bakmamaya çalışıyordun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Akşam geleceksin değil mi, şenliğe?"

"Bilmem."

Kısa bir süre ona baktın. Beklentiyle sana bakarken ne diyeceğini bilemiyordun.

"Fazla yakınımdasın, Klaus. Ailem seni benimle görürse asla izin vermez."

"Haklısın ama nasıl uzak durabilirim ki?"

Seni durdurdu ve gözlerinin içine bakmanı sağladı. Önüne gelen bir tutam saçı kulağının arkasına atarken onu izledin.

"Seni orada görmeyi çok isterim, S/A."

Ona bakarken hızlanan kalbine lanet ederek ondan uzaklaştın. Koşarak evine giderken gözleri ve dedikleri aklını kurcalayıp duruyordu. Ailen, Mikaelsonlardan hoşlanmıyordu. Ne kadar uzak durmaya çalışsanda olmuyordu. Senden vazgeçmeyen 2 kişi vardı ve ikisi de Mikaelson'dı.

Akşamki şenlik için üzerine giydiğin elbisenle ve salık saçlarınla birlikte hazırdın. Tüm kasabanın katılacağı şenlik de aileler bir araya geliyor, oyunlar oynanıyor, sohbetler ediliyordu ve meydanın ortasında koca bir ateş yakılıyordu.

Sen ve ailen, şenlik için meydana geldiğinizde birçok kişinin çoktan geldiğini hatta ateşi yaktıklarını gördünüz.

"Esther'e bak. Yine bütün dikkatleri üzerine toplamış. Bunun için yapamayacağı şey yok."

Annenin söylenmesiyle gözlerin Esther'i aradı. Kadın yaptığı stant gibi bir yerde gelenlere çorba dağıtılmasını sağlıyordu. Kadınlar da kendi getirdikleri yemekleri onun stantına taşıyorlardı.

"Sanırım biz de aynısını yapmalıyız, anne."

Annen göz ucuyla bi sana bi de Esther'e baktı. Esther de anneni fark etmiş ve yapmacık bir gülümsemeyle kafasını eğerek selam vermişti. Annen de aynı şekilde gülmüş ve kendi yaptığı çörekleri eline tutuşturmuştu.

MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin