Ben bişe denedim arkadaşlar.
Geçen bölümü geç attığım için bu bölümü özür olarak kabul edin bebeklerim.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!!!!!!!!!!
İyi okumalar...Hastaneden gelen kan tahlilinle bakışırken buldun kendini. Doktorun arayıp da mutlu bir haber vermek için seni yanına çağırdığında hamile olduğun gerçeği aklının en ücra köşesinden bile geçmemişti. Çünkü lanet olası bir vampirle sevgiliydin. Nasıl hamile olabilirdin ki? O yüzden kimseye bir şey demeden başka tahliller daha yaptırdın ama sonuç yine ve yine aynıydı.
Mikaelson malikanesine ilerlerken bunu nasıl açıklayacağını düşünüyordun. Ya seni yanlış anlarlarsa ya Kol onu aldattığını düşünüp seni terk ederse ya bu bebeği istemezse...Kafan bunlarla doluyken eve gitmeden önce biraz parkta oturmak istedin. Önünden gelen geçen insanları izlerken rahatlamaya çalıştın. Sen Mystic Falls'da doğup büyümüş, Gilbert ailesi mensubuydun. Ne Elena gibi bir görsel ikiz ne de Jeremy gibi bir avcıydın. Ailenizde ne kurtluk ne de cadılık adına bir şey vardı. Kısacası sadece bir insandın.
Kol ile Mikaelsonlar Mystic Falls'dayken tanışmıştınız. Klaus, kız kardeşin Elena'nın kanını almakla ilgili planlar yaparken Kol ile birbirinizi görmüş, önceleri nefret daha sonraları da aşka dönüşen bir ilişkiniz olmuştu. Peşinden koşmuş, seni elde edene kadar da kimse onu durduramamıştı. Önüne çıkanları geri püskürtmekten geri kalmamıştı.
Ailende kimse bu ilişkiyi onaylamıyordu ama onu seviyordun, dediklerini takacak durumda değildin. Onları bırakıp New Orelans'a gittiğinde sana alındıklarını da biliyordun. Birkaç kez gidip gelmiş ve gönüllerini almayı başarmıştın. En az senin kadar kötü erkek zevki olan Elena da saçmalamanın yeri ve zamanı olmadığını anlamıştı neyse ki. (Şaşkınlık içerisindeyim)
Çok fazla oturduğunu havanın karardığından anlamıştın. Telefonun da sessizde olduğundan Kol'un cevapsız aramalarını yeni fark etmiştin. Aceleyle toparlanıp eve doğru yola çıktın. İçeriye girdiğinde ortada volta atan Kol, seni görür görmez yanına gelip kollarının arasına aldı. O kadar sıkı sarılmıştı ki senin için ne denli endişelendiğini görmek içini ısıtmıştı.
Sarılmanızın ardından omuzlarını kavrayıp vücudunu incelemişti, böylece bir hasar olup olmadığını kontrol etti.
"Neredeydin sen? Aklım çıktı sana bir şey oldu diye."
Omuzlarındaki ellerini kendi ellerinin arasına aldın.
"Telefon sessizde kalmış, aşkım. Sadece biraz dışarıda oturup müzik dinlemek istedim."
"Biraz dediğin 7 saat, hayatım."
"O kadar oldu mu ya?"
Elleriniz birbirine kenetliyken odanıza doğru yönlendirdi seni. İçeriye girdiğinizde ardınızdan kapıyı kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET
FanfictionSiz de benim gibi the originals aşağıysanız ve tabi Mikaelsonların, o zaman doğru adrestesiniz. Çünkü burada bol bol serilerimiz ve hayal etlerimiz var. Hadi durmayın ve okumaya başlayın. Not: Kitabın tüm hakları saklıdır. Kesinlikle kopyalanamaz...