Mantık hatası falan varsa kusuruma bakmayın bebeklerim🥺❤️
Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!!
İyi okumalar...Tapınak tahmin ettiğinden de eski görünüyordu. Burnuna gelen tozlar yüzünden hapşırdığında, Klaus senin bu halinle eğlenmişti.
"Buranın benim için cehennemden bir farkı y-"
Cümleni tamamlayamadan yeniden hapşırdığında Klaus gülmeyi kesmişti, şimdi biraz daha endişeli görünüyordu. Bir elini omzunu bulurken, seninle ilgilenmeye hazır gibiydi.
"İstersen sen dışarıda bekle, ben içeriyi kolaçan edip hemen yanına dönerim."
İlk başta güzel gelen bir fikir olsa da hem onu burada tek başına bırakmak hem de kendin dışarıda tek başına kalmak istemiyordun.
"Seninle kalmak istiyorum."
Kararlı duruşun karşısında tebessüm etti ve önden yürümeye başladı, melez. Ne olursa olsun onun yanında kalacağına emindi artık. Bu durum gülümsemesini büyüttü. Son derece iradeli bir insandın ve meleze karşı olan tutumun adamın içini eritiyordu.
Klaus'un bir adım gerisinde yürümeye devam ederken, aynı zamanda tapınağın içindeki yapılara göz gezdiriyordun. Anladığın kadarıyla buradaki eşyalar Klaus'un yaşından bile daha eskiydi. Hepsinin içinde de birer büyü gizliydi sanki. Bütün bunları nereden bildiğini bilmesen de hissedebiliyordun.
"Burada ne bulmamızı istiyor?"
Klaus, daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. Onun sorduğu sorunun cevabını sen de fazlasıyla merak ediyordun.
"Her nesne içinde bir büyü barındırıyor ve pek de iyimser büyüler gibi durmuyor açıkçası."
Bunu nasıl anladığını bilmese de sana güvenerek başını salladı, Klaus.
"Kara büyü için olmalılar."
Melezin yorumu mantıklı gelmişti. Onu gerinde bırakarak eşyalara doğru ilerledin ağır adımlarla. Yine nedenini bilmediğin bir şekilde nesnelerde seni çeken bir şeyler vardı. Klaus da bunu fark etmiş olacaktı ki eşyalardan birine tam dokunacağın sırada hızlıca yanında bitmiş ve kolundan tuttuğu gibi seni geriye çekmişti. Sarsıntı yüzünden büyülenmiş halinden çıkıp, ne olduğunu anlamaya çalışan Klaus ile birleştirdin gözlerini.
"Az kalsın kara büyüye bulaşıyordun."
"İstemsizce oldu. Onlarda beni çeken bir şey var."
Söylediklerin Klaus'un içine su serpmemişti. Ellerinizi birbirine kenetleyip, kaçmamanı garanti altına aldı. Böylece kara büyüden uzak durabilirdin diye düşünmüştü, köken. Seninse tek düşündüğün tenlerinizin birbiriyle ne kadar uyumlu olduğuydu. Kendi kendine gülümsediğini gören Klaus, aklından geçenleri anlamış ve elindeki tutuşunu sıkılaştırmıştı.
Biraz daha ilerlediğinizde Klaus aniden durdu ve dışarıdan gelen seslere kulak verdi. Heyecandan ne olduğunu bile sormamış, adeta nefesini tutmuştun. Belki bir şeyler duyarım diye sessizliğini korurken, Klaus vampir hızıyla beraber seninle oradan uzaklaşmıştı. Dönen başın umrunda değildi. Klaus'un telaşlı yüzü daha ilgi çekiciydi.
"Noldu?"
"Geldiler."
Kim diye sormana gerek yoktu. Kardeşlerinin geldiğini hemen anlamıştın. Seni yaşanacaklardan uzak tutmak adına dışarı çıkarmasını tatlı bulsan da buraya geliş amacına tersti. Senin başlıca görevin, Klaus Mikaelson'ın yanında saf tutmaktı. Öyle değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET
FanfictionSiz de benim gibi the originals aşağıysanız ve tabi Mikaelsonların, o zaman doğru adrestesiniz. Çünkü burada bol bol serilerimiz ve hayal etlerimiz var. Hadi durmayın ve okumaya başlayın. Not: Kitabın tüm hakları saklıdır. Kesinlikle kopyalanamaz...