Siz de benim gibi the originals aşağıysanız ve tabi Mikaelsonların, o zaman doğru adrestesiniz. Çünkü burada bol bol serilerimiz ve hayal etlerimiz var. Hadi durmayın ve okumaya başlayın.
Not: Kitabın tüm hakları saklıdır. Kesinlikle kopyalanamaz...
Böyle bir bölümistendiğinihatırlıyorum. Sanırım en çok içinde kıskançlık barındıranbölümlerhoşunuza gidiyor. Fenasınız😌
Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!! İyi okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şu an tam karşında durmuş, sarışın kızla dans etmek için elini ona doğru uzatan Klaus'u izliyordun. Yıllardır en yakın arkadaşın olan adamın birkaç haftadır tanıdığı kıza karşı gösterdiği özel ilgi seni küplere bindiriyordu. Onda ne bulduğunu ve vaktini neden onunla geçirdiğini anlayamıyordun. Dışarıdan arkadaşını kıskanan biri gibi gözükmemeyi de umursamıyordun. Ne de olsa Klaus'tan uzun zamandır hoşlandığının farkındaydın. Bunu kendine itiraf edeli epey bir olmuştu.
Mystic Falls'ta, Mikaelson köşkünde verilen ihtişamlı balodaydınız. Düşmanlarınızı yakından tanımak için verilen bu baloda sıkıntıdan patlamak üzereydin. Çünkü Klaus çoktan öldürmek icin can attığın Caroline'ı dansa kaldırmış ve seni öylece yalnız bırakmıştı. Sen ise çoğu zaman gözlerini ikilinin üzerinde gezdiriyor, Klaus'un genç kızla flörtleşmesini dinleyip ağlamak istiyordun.
Elindeki kokteylden büyük bir yudum aldığın sırada, yanına yaklaşan bedenle dikkatini gelen kişiye vermiştin. Damon Salvatore yüzüne yerleştirdiği flörtöz bir gülümseme ile tam önünde durduğunda, Klaus ve Caroline'ı görüş açından çıkarmıştı. Belki de onları görmemek daha iyiydi. Tıpkı onun yaptığı gibi yüzüne cilveli bir gülümseme yerleştirdin. Klaus senin gözünün önünde bir başkasıyla flörtleşebiliyorsa sen de yapabilirdin.
"Bu güzel hanımefendinin yalnız başına takılması büyük bir şans doğrusu benim adıma. Benimle dans eder misin, S/A?"
Damon'ın kendine yakışmayan kibarlığı ile güldün. Işıldayan mavi gözlerinde her daim yaramazlık yapabilme potansiyeli taşıyordu. Uzattığı eli tuttun ve adamın gülümsemesini genişlettin.
"Dans etmeyi biliyor musun ki sen?
Alaycı tavrına karşılık alınmış gibi rol yaptı. Seninle beraber diğer çiftlerin arasına karıştığında eli belini bulmuştu.
"Benden daha iyisini bulamazsın."
İddialı sözlerinden gram etkilenmesen de flörtü devam ettirmen gerekiyordu.
"Göster o zaman hünerlerini!"
Senden aldığı sinyalle birlikte müziğin ritmine kapıldınız. Göz ucuyla Klaus'u aradığında, onu elinle koymuş gibi bulmuştun. Çünkü melezin gözleri de senin üzerindeydi. Öfke saçan bakışları, bir senin bir de seninle flörtleşmeye çalışan Damon'ın üzerinde dolanıyordu. Sinirlenmişti. Bu durum hoşuna gitmiş, biraz daha Damon'a yakınlaşmana sebep olmuştu.
Yakınlaşman karşısında Damon'ın bakışları iyice sana yoğunlaşırken, adama gülümsemeye çalıştın. Yanlış bir hareket yapmaktan çok korkuyordun ama bir yandan da bu oyun kısa sürsün istiyordun. Damon, her an seni öpmeye hazır gibiydi. Klaus'u kıskandırayım derken Salvatore'un oyuncağı olamazdın. Bakışlarını kaçırıp yeniden Klaus'a baktığında, dikkatini Caroline'ın üzerinde topladığını görmüştün. Sinirlenme sırası sana geçerken, iki elini de Damon'ın boynuna doladın hırsla. Senden gelen hamleyi beklemeyen vampir, sana uyarak ellerini belinde birleştirdi.
