Küçük bir rötar sonrası bölümü sizlere ulaştırdım, umarım beğenirsiniz.
Artık okulum açıldığı için pek sık gelemeyeceğim, beni çok çok özleyin çünkü ben sizi çok özleyeceğim. Vakit buldukça buralara uğrayacağıma emin olabilirsiniz❤️
Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!
İyi okumalar...Kazanın ardından gelen beşinci gündü bugün. Bir haftalık aldığın raporun süresinin bitmesine iki gün kalmıştı. Ne kadar Klaus'un kanı seni iyileştirmiş olsa da kendini pek iyi hissettiğin söylenemezdi. En azından mental olarak...
Bu beş gün içinde akrabaların, senin Klaus ile tanıştığından şüphelenmeye başlamışlardı. Her gün birini yollayıp seninle iletişime geçmek için çabalasalar da hiçbirine taviz vermemiştin. Hepsinden nefret etmeye devam ediyordun. Öte yandan Klaus'u ise hiç görmemiştin. Seni ziyaret edeceğine olan inancın vardı, seni kolay kolay bırakmayacağını düşünüyordun fakat yavaş yavaş sönmeye başlamıştı bu inanç.
Çalan kapınla birlikte sinirle soludun ve gözlerini sıkıca kapattın. Bu sefer ki gelen akraba bozuntusunun kafasına mutfaktaki tavayı geçirmeyi düşünüyordun. Hırsla kapıya ulaştığında ise afallamıştın. Kimsecikler yoktu, sadece küçük bir kutu vardı yerdeki paspasın üzerinde.
Eğilip kutuyu alırken, etrafa da göz atmayı ihmal etmedin kısaca. Kapıyı kapatmadan kutuyu açıp, içini kontrol etmeyi tercih ettin. Oldukça hafif olan kutunun içinden iki kağıt çıkmıştı. Büyük olanın üzerinde resmedilmiş portreni gördüğünde şaşkınlığın kat be kat arttı. Şaşkınlığını bir kenara bıraktığında bunu kimin yaptığını anlamak adına küçük olan not kağıdını eline aldın.
Kendini daha iyi hissediyorsan eğer, bu akşam benim evimde bir akşam yemeği yememizi talep ediyorum. Bazı sorularına cevap almanı sağlayacağım. Nereye geleceğini biliyorsun.
~K.MGelip kontrol edeceğini zannettiğin Klaus Mikaelson, seni akşam yemeği için evine davet ediyordu ve üstüne üstlük her zerreni ezberlediği yüzünü resmediyordu. Gerçi bu yüze yıllar öncesinden hakimdi. Yine de böyle bir hamlenin gelmesini beklemiyordun. Evine gitmenin son derece tehlikeli bir hareket olduğunun farkındaydın. Öte yandan da öğrenmen gereken şeyler, yakanı bırakacak gibi durmuyordu.
*
Yolunu bulmakta az biraz zorlansan da yeniden Mikaelson villasının önünde duruyordun. Onun hediye ettiği son model arabandan inmiş ve kapının tüm evi ayağa kaldıran zilini çalmıştın. Saniye geçmeden açılan kapıyla birlikte Klaus ile göz göze gelmiştiniz.
Seni gördüğüne şaşırmamıştı, geleceğine adı kadar emindi. Baştan aşağı seni süzüp gözlerini yeniden yüzüne çıkarmıştı. Yüzünde çok oyalanmadan gözlerinizi buluşturdu tekrardan. Kendine has tarzınla karşında dikilmen içini rahatlatmıştı adamın. Bir haftadır seni göremese de iyi olduğun haberlerini alıyordu fakat yine de kendi gözleriyle iyi olduğunu görmek gibisi yoktu.
Senin iyi olman için harcadığı bu efora ise anlam veremiyordu, melez. Daha birkaç hafta önce üzerinde ölüm hayalleri kuruyordu. Şimdi ise ölümün sana yakışmayacağına dair kendi kendine masal anlatıyordu.
Sen ise onu görmenin verdiği garip hisle boğuşuyordun. Korku, her zaman bir yanında duruyordu ama yanında yeni duyguları da barındırıyordu, merak ve heyecan gibi mesela. Adamın senin üzerinde olan bakışları rahatsız hissettirmekten çok güzel hissettiriyordu ve bu durum garibine gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET
FanfictionSiz de benim gibi the originals aşağıysanız ve tabi Mikaelsonların, o zaman doğru adrestesiniz. Çünkü burada bol bol serilerimiz ve hayal etlerimiz var. Hadi durmayın ve okumaya başlayın. Not: Kitabın tüm hakları saklıdır. Kesinlikle kopyalanamaz...