👼Guardian💎4

878 75 19
                                    

Hello everyone!

Ortalık hiç karışık değilmiş gibi biraz daha karıştırdım ehehehe

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!
İyi okumalar...

Stefan ile duvarın arasında sıkışı kalmış olmak hiç güzel bir an değildi (en azından şu an) ama sağ elinde tutup arkana sakladığın kazığın yerli yerini bulması için iyi bir fırsattı.

Ani bir hareketle kazığı Stefan'ın göğsüne saplayıp deşicinin afallamasını sağladın. Bu sana biraz da olsa zaman kazandırırdı. Tekrardan koşmaya başladın ve bu sefer üst kata ilerledin. Açık dış kapının önüne geldiğinde görmeyi beklemediğin biriyle göz göze gelmiştiniz. O, senin aksine daha sakindi.

"Çekil!"

Dediğini yapıp kenara çekildiğin vakit soluğu arkanda alan Stefan'ın sol kısmına giren bir diğer kazık senin bile canını acıtmıştı. Klaus Mikaelson, bilerek adamın kalbini ıskalamış ama onu yerinden kalkamayacak bir pozisyona sokmuştu. Böyle yaparak da senin hayatını kurtaran kişi vasfına erişmişti.

"Şimdi dışarı çıkabilirsin, S/A."

Dediğini yapıp Salvatorelerin evinden dışarı adımını atar atmaz derin bir oh çekmiştin. Az önce yaşananlardan dolayı kanında dolaşan adrenalin etkisini devam ettiriyordu. Hafif eğildin ve ellerini dizlerine yerleştirip sakinleşmeyi bekledin.

"Beni kurtardın, teşekkürler."

"İyi mi yaptım kötü mü bilmiyorum ama Kol'un saçma sapan tavırlarını düzeltmek için sana ihtiyacımız var."

Sözleri ardından görüş açına giren uzun sopayla daha doğrusu beyaz ve ışıldayan asanla kafanı kaldırıp Klaus'a baktın. Yüz ifadendeki şaşkınlık, geldiğinden beri ciddiyetini koruyan büyük melezi güldürmeye yetmişti. Doğrulup Klaus'un elindeki asaya baktın bir süre.

"Eğer bunu alırsam daha fazla melez yapamayacaksın, biliyorsun değil mi?"

Seninle oyun oynayıp oynamadığını tartmak istedin ama bakışlarında bir kötülük görememiştin. Ondan kuşkulandığını anlamıştı.

"Düşmanların; Kol, Damon, Rebekah, Stefan, belki Elijah'ın bile kafasına girebilir ama kimse benimle aşık atamaz, S/A. Ayrıca bu iş oldukça çığırından çıktı, melez işini sonsuza kadar askıya alabilirim."

Asayı hiç tereddüt etmeden sana uzattığında gülümseyerek kendine ait olan nesneye kavuşmanın hazzını yaşadın. Eline geçen asa, adeta parmak izlerini okumuşcasına etrafa kırmızı bir ışık yaydığında Klaus'un gözlerindeki yansımadan kendi gözlerinin de kırmızıya döndüğünü gördün. Asadan akıp giden güçlerin sana kavuşmuş, kendini bambaşka hissetmeni sağlamıştı.

Ağzından kaçan sevinç nidalarıyla biraz şaşkınlık, biraz da hayranlıkla seni izleyen Klaus'a döndün.

"Nasıl gözüküyorum?"

"Nasıl gözüküyorum?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MİKAELSONLAR İLE HAYAL ET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin