SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı)

77.Bölüm - Aybüke

Merhaba,

Ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluşan, karanlık uzayda ışık saçan, gökyüzünde bir nokta olarak görünen plazma küresine yıldız denir.

🌟 Bu sembol ile gösterilse de asıl şekilleri değişkendir ve telefonunuzun sol alt köşesine basınca renklenir. Her bölümde içi boşken, doldurmanız beklenir, çünkü turuncuyken daha güzeldir.

(yazan kişisi, farklı bir dilde oy verin demek istiyor) :D

@akayikik 🧡

Keyifli okumalar :))

🎈

Parmak uçlarıma kadar yanıyordum kaloriferin hemen yanındaki sandalyede oturduğum için. Okulun kafeteryasında, ders çalışmaya çalışıyorduk. Daha doğrusu Berke, Deniz ve Nisan çalışıyor, ben onları izliyordum. Canım sıkılıyordu. Uykum geliyordu sıcağı görünce mayışan kedi misali. Dünyaya kedi olarak gelmek istiyordum bazen. Sınırsız tembellik, yumuşacık tüyler ve bezelye patiler...

Sunum dersimiz erken bitmişken, kalan vakti ders çalışarak değerlendirmek istemişti canımın ciğeri arkadaşlarım.

Bana kalsa, sınıfta kalıp cilalı masanın kokusunu içime çeke çeke uyumayı tercih ederdim ama gözetmen olarak başlarına oturmam için zorla alıkonulmuştum. Gerçi bana kalsa dünya daha yaşanılabilir bir yer olurdu muhakkak, bana kalmıyordu işte.

Alo, polis mi? Bir cinayet ihbarında bulunacaktım. Ölen gençliğim için.

O günden yaklaşık on gün sonra kantinde Kerim Kutay'ı görene kadar, kimseye olanlardan bahsetmemiştim.

Etrafımda garip garip adamlar dolanmıyordu. Şükürler olsun ki, İpek küfürlü konuşmuyordu, en azından kulağıma gelmiyordu. Suçu Onur'a atmaya çoktan hazırdım.

Özetle, kimseye bahsetmem için geçerli bir neden yoktu ortada. Sadece biraz dikkat çekiyordum, o da Kerim Kutay'ı alt eden kız olarak yayılan ünümden kaynaklanıyordu.

Ünlü değilim ama herkes tanır.

'Ahu.' diyerek masamızın yanında beliren bir adet Kerim Kutay ve ona nefretle bakan canım arkadaşlarım. Selam sabah tabi ki yoktu.

'Ne istiyorsun?' dedi Berke korumacı bir tavırla. Onun bu huylarını Fuat'a benzetiyordum. Diplomalı Fuat.

'Ahu'yu.'

Ne demek Ahu'yu?

'Bizde sana verecek kız yok.' dedi Berke ayağa kalkıp. Sanki çiçek çikolata ile kız istemeye gelmişlerdi de, Berke babam beni vermeye gönüllü değilmiş gibi konuşuyordu.

'Ne oldu Kerim Kutay?' diye sordum onların gereksiz bir münakaşaya girmemesi için. Berke iyi çocuktu, komik çocuktu ve lafını asla esirgemiyordu. Diğerinin zaten biliyorsunuz, ayarı bozuk. Kutup farklılıklarının dayanılmaz çekiciliği vardı ikisinin arasında. Hangisinin artı hangisinin eksi kutup olduğunu bilmesem de, Kerim Kutay'ın kutup ayısı olduğu konusunda hemfikiriz.

'Konuşalım.'

'Sonra konuşuruz, ders çalışıyorlar.' dedim mantıklı bir gerekçe sunduğumu düşünerek.

'İyi ya, onlar çalışıyor sen değil. Gel iki dakika.' dedi.

Emrivaki. En sevmediğim.

'Olmaz, ben onları kontrol ediyorum.' dedim.

Gerçekten de öyleydi. Berke, Deniz ve Nisan ders çalışıyor, ben de doğru çalışıp çalışmadıklarını kontrol ediyordum.