121. Bölüm - Kamp Ateşi

3.2K 427 498
                                    

Merhaba,

Keyifli okumalar 🧡

🌼

*

'Bak boncuk göz. İstanbul gibisin, fethin zor Fatih'in tek falan dersen, dövme mövme dinlemem döverim. Fena bozuşuruz. O kitabı okudum, ezbere biliyorum. Sonu çok kötü bitiyor.'

Fatih tebessüm etti hafifçe.

'Of be Ahu, nereden geliyor aklına böyle şeyler?'

'Niye? Beni beğenmeyen erkek geydir bir kere.' dedim gülerek. Mesela Lay beni hiç beğenmiyordu. Çirkinmişim.

Kahkaha attı bu defa.

'Sendeki güven koskoca ormanlar kralı aslanda yok. Tamam güzelsin ama konu o değil.'

'Dinliyorum o halde.' dedim.

'Konu, İrem. Benden hoşlanıyor, uzun zamandır ve uzun zamandır bunun farkındayım.'

'Günaydın Fatih'çim mavigöz, ben de nasıl farketmediğine hayret ediyordum.'

Saçlarını karıştırdı Fatih. Sıkışıp kalmış ifadesi bana beni hatırlattı.

'Onu kırmak istemiyorum. Birlikte büyüdük biz. Çok iyi anlaşıyoruz o kadar. Hatta bizimle öyle bütünleşti ki, kız gibi görmüyorum onu.' dedi itiraf edercesine. İrem'e üzüldüm bir an için. Ufuk geldi aklıma haliyle.

'Benden ne yapmamı istiyorsun? Ufuk'tan boşanıp seninle mi evleneyim İrem seni unutsun diye?'

'Ahu, bir dalga geçme gözünü seveyim!' dedi Fatih.

'Hangi gözümü?'

'Ahuu!'

'Tamam söyle, ciddiyim bu defa. Dinliyorum.' dedim kollarımı önümde bağlayıp.

'Bunu ona nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Kalbini kırmadan -'

'Kırmadan anlatmana imkan yok, o işi geç.'

'Ne dersem diyeyim kırılacak, haklısın.'

'Malesef.' dedim. Dost acı söyler, acıyı tatlı söyler ama mutlaka söyler.

'Kız arkadaşlarımla aynı ortamda bile bulunduğu oldu zamanında. Nasıl dayanıyor anlamıyorum.'

'Beni de kıskanmaktan ölecekti.' dedim ilk tanıştığımız günleri düşünüp.

'Evet. Sana danışayım dedim. Onu kaybetmek istemiyorum.' dedi. Eşekten düşenin halinden Ahu anlar.

'Ya ona aşıksan? Haberin yoksa?'

'Yok be İstanbul, olsam bilirim.'

'Bilemiyorsun be Fatih'çim. Farkettiğinde çok geç oluyor. '

'Sanmam.' dedi Fatih.

'Bana İstanbul dediğini duyarsa, önce beni keser o kesin.'

Fatih düşünceli bir halde basketbol topunu eline aldı.

'On beşte devre, otuzda biter.'

🎈

Kütüphanenin en uzak köşesinde, Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sının sayfalarını çeviriyordum.

Bu kitapta 17,75 yaşıma kadar, Amerikalı şarkıcı Madonna'dan bahsedildiğini sanırdım.

"İçimde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı."

"İçimde, bir yolculukta tanışıp alıştığım, fakat pek çabuk ayrılmaya mecbur olduğum bir insana veda eder gibi bir his vardı.."

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin