50.Bölüm - Antío Pappoú (Hoşçakal Dede)

3.9K 544 640
                                    

Merhaba, Hello ve Geiá sou 🎈

Çiçeklerim, bu hikayedeki her şey hayal ürünü, uçan inek var diyorsam vardır, koşan kelebek var diyorsam o da vardır, bu böyle değil demeyin diye söylüyorum, mantık arayanlar var hâlâ, aramayın çünkü bilmediğim şeyleri internetten araştırıyorum, doğrusunu beğenmediysem canımın istediği gibi uyduruyorum. Ne diyordu Ahu, yanlış yapıyorsam doğrusu hoşuma gitmemiştir.

 
Hata varsa çaktırmayın, sonraki bölüm de biraz geç gelir, bilginize🍀

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ve please 🌟
   

Çayımı koydum, yorumlarınızı okumak için bekliyorum 🧡

    
   
Keyifli okumalar 🌠
   

🎈
  
 
 
'Lora ne diyor bu kadın? Çok hızlı konuşuyor.'

Tadım sırası bizdeydi. Lora pastayı bütün haliyle götürdüğümüz masada eşit parçalara bölerken, ben hemen yanında sakince bekliyordum.

'Şeker hamurun tutmamış çok yumuşak görünüyor diyor.' dedi Lora.

Jürideki kadına gülümsedim.

'Ona de ki, sadece tadına baksın. Bir de-bu kısmı söyleme o şeker hamuru değil, renklendirilmiş makarna.'

Lora gözlerini kocaman açarak bana baktı.
 

'Makarna mı?'

  
'Sessiz ol, Azelya hanım duyacak. Yerken farketmesini istiyorum.'

'Ah, Ahu ne yaptın sen böyle? '
 

'Hikayesi olan bir aşk pastası.' dedim sessizce kıkırdayıp.

 
Herkes kırmızı pastalarına güvenirken, ben tuzlu pastamın hikayesine güveniyordum.
 

Jüridekilerin hepsine birer dilim verdikten sonra bir adım geri çekilip tatmalarını bekledik.

O sırada gözüm Aella ve Nicolas'ı arıyordu.

'Ahu, yandık biz.' dedi Lora sessizce.

'Sen bana güven, endişeye mahal yok.' dedim bana el sallayan Aella ve Nicolas'a gülümserken.
 

Bayan Azelya çatalı ağzına götürür götürmez öksürmeye başladı.

Korkmayın, tadı kötü değil. Ağzı tatlı bir beklenti ile açıldığı için uğradığı şaşkınlıktan kaynaklanıyor bu durum.
 

Jüri üyeleri şok içinde birbirine bakarken, Lora'nın heyecanla titreten kolunu tuttum.
 

'Sakin ol.'
 

İlk konuşan jüri üyesi, bu haftayı hamur çeşitleri ve pastalar üzerine çalışarak geçirdiğimiz bay Max olmuştu.

'Ahu, bu tuzlu, diyor.' dedi Lora sessizce.

'Yes, true.'

'Ahu, Bayan Mayel biraz acı diyor.'

'Yes, true.'

'Ahu, Bayan Valencios hayır ekşi diyor.'

'Yes, true.'

Evet, benim detaylı İngilizcem burada sona eriyor. 

 
Sonraki süreçte hepsi yemeye devam ederken bayan Azelya pastamın bir hikayesi olup olmadığını sordu beklediğim şekilde. Benim Türkçe olarak söylediklerimi Lora ingilizce çeviriyordu. Aslında bayan Azelya Türkçe biliyordu ama diğer jüri üyeleri bilmiyordu ve Lora'nın yetişmediği yerde bayan Azelya, çeviriye yardım ediyordu.

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin