136. Bölüm Final- Mutluluğun Reçetesi

5.3K 395 744
                                    

Merhaba,

Keyifli okumalar dilerim 🧡

Yorumlarda buluşalım, yok canım ne ağlaması 💐

🎈

Yumuşacık çarşafa dolanmış bedenim poğaça hamuru gibi iyice yatağa yayılırken az önce yaşadığım kısacık anı düşündüm. O kadar kısaydı ki, süre olarak düşünceme bile sığmıyordu. Tam düşünmeye başlıyordum, pat diye o an bitiyordu. Allah sizi inandırsın o kadar kısaydı.

Ek süre istiyorum hocam!

'Bu ne ola ki?' dedim, ama içimden. Dışımdan tam olarak ne demem gerektiğini kestiremiyordum. Hatta yüksek sesli söyleyip söylememek arasına gidip geliyordum. Erkek gururu mu yoksa egosu mu denir bilemediğim bu varlığı incitmemek lazım gelirdi.

Neticede yine lazım olacaktı. Hoş, böyle sadece bir an sürecekse lazım olmasa da olurdu.

Ne diyorum ben? Ha şey diyorum işte...

Çarşafı çıplak göğsüme kadar çekip tavanı izlemeye devam ettim bir kaç dakika daha. Yüzüme dökülen saçlarımı üfleyerek iki yana itmeye çalışırken hemen dibimde bir kıpırtı hissettim.

'Ege.' dedim bir süredir ölü taklidi yapan Ege'ye.

'Efendim.' dedi dümdüz bir ses tonuyla.

'Bir şey sorabilir miyim?'

'Gülmeyi bıraktıysan, tabi ki sorabilirsin.' dediğinde tekrar patladım. Gülmekten gözlerimden yaş gelmişti neredeyse.

'Ya, tamam, gülmüyorum. Gülmüyorum ama bu neydi şimdi? Hiçbir şey anlamadım.' dedim.

Dürüst olacağız dedik bu yola çıkmadan önce. Anlamamıştım işte yalan mı söyleyeydim? Söylemedim. Dürüstlükte Ahu gibi olun.

Ege cevap vermeden doğrulup oturur pozisyona geçti ve bana arkasını döndü.

'Ohoo, küseceksen oynamayalım Lokman Hekim.'

'Oynayamadık zaten Ahu.' dedi, sesindeki gergin ton hala değişmemişti.

Sanki benim ne suçum vardı? Üç dakikada, daha asıl meseleye gelmemişken oldu da bitti maşallah kıvamına gelen kendisiydi!

'Küsmedim, duşa gireyim.' diyerek ayaklandı ve kuru götünü bana dönerek banyoya ilerledi.

Başımı yastığa koyup kıkırdadım sessizce. İnsanlık hali neticede, karşısında ben olunca eli ayağı aniden boşalmış olabilirdi, başka yerleri de tabi.

Ona hak veriyordum ama öncesinde büyük büyük konuşmaları yok muydu bir de? İşte beni asıl gülme krizine sokan o konuşmaları yüksekten uçan ve saniyeler içinde fıs diye sönüp yere inen egosuydu.

Uykulu gözlerle sağıma döndüm, Ege'nin küsüp gitmeden önce yattığı yastığı alıp kucakladım. Kokusu sinmişti. En sevdiğim. İyice sokulup gözlerimi kapattım, artık biraz dinlenmek hakkımdı.

Ege hiç beklemediğim anda banyodan öyle bir hışımla çıktı ki, sanki evren dinlenmek hakkım değilmiş gibi bir mesaj gönderiyordu.

'Yıllardır elime kadın eli değmedi.' dedi sert bir ses tonuyla. Banyoda bunu mu düşünmüştü ki? Bu tavrı içimdeki gülme isteğini tekrar hareketlendiriyordu.

'Bir de değseydi.' dedim ciddi olmaya özen göstererek. Bu ne yeşilçam dizisinden bir sahne mi?

'Değebilirdi.'

'Her neyse, yani?' diye sordum. Sonuca gelmesi ikimizin de yararınaydı.

'Heyecanlandım. Ergenler gibi olduğunun farkındayım ama böyle gül-'

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin