SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı)

22.Bölüm - Kararsız Kararlı Ahu

Merhaba,

Beğenmeyi ve bir sürü yorum yapmayı unutmayın, sıralamalarda sonlardayız, lütfen 😬😁

Ve lütfen Ahu'da mantık aramayı bırakın, çünkü yok 😌

Kontrol edemedim, hatalara sonra bakarım 🤭

Keyifli okumalar 🧡

🎈

'Ahududum, şu çikolatalardan bize de verir misin artık ?'

Hazal'ın uzattığı boş avcunun içine bir kaç paket çikolatayı bıraktım.

'Ya daha içmeden çikolatalar bitti.'

Merve hırkasına sarıp getirdiği viski şişesini heyecanla çıkarırken, aklım Hazal'a verdiğim çikolatada kalmıştı.

Merve'lerdeydik.

Kaç yiğidi etti heder,
Onun adı Merve'ler...

O gün eve döndüğümde babam henüz gelmemişti ve Alihan bırakın peşimden gelmeyi, beni aramamıştı bile.
Ertesi gün kızlarla acil durum konseyi kurmak üzere sözleşmiştik, onların derya deniz tecrübelerinden faydalanmam gerekiyordu.
Merve'nin odasında, yere bağdaş kurmuş yıkıkların pijama partisi adı altında çene çalıyorduk. Gidip bir barda partilemeyi biz de bilirdik ama paramız yoktu. Zaten istesek mahalleden çıkmak hele ki geç saatte pek mümkün değildi.

Merve'nin babası hasta olduğu için çoktan uyumuştu. Zaten etliye sütlüye karışmayan, kendi halinde bir adamcağızdı.

Gürkan abi ve Fulden abla bir alt katta oturuyordu. Annelerini kaybettikten sonra Merve'nin babası ile paylaştığı bu ev, çocukken geldiğim zamanlardaki gibi renkli gelmiyordu gözüme artık.

Anneler sadece evin değil, hayatın rengiydi.

'Üf ben içmem, nereden aldın onu, kaç paradır Allah bilir ?' diye sordum cam şişeye tiksinerek bakarken.

'Ben içerim. Çok dertliyim çok.' dedi Hazal kıvırcık saçlarını savurup. Onun bu gece kalmak için izin alma faslı daha zor olmuştu ama bunu çoktan unutmuş gibi bir hali vardı.

'Biraz para verdim tabi, aman sanki başka bir şeye para mı harcıyoruz?' dedi Merve odadan tekrar çıkarken.

'Hazal bak, içersen seni döverim.' diye uyardım peşin peşin.

Merve az sonra elinde bardaklarla birlikte odaya geri döndüğünde, Hazal bir takım arabesk benzeri müzikler açmaya çalışıyordu.

Tam yıkıklar partisi, aman ne hoş.

Hadi benim şeyim, yani Alihandro ile olan, daha doğrusu olamayan durumum belliydi. Bu ikisine ne oluyordu canım?

Merve'nin, gecenin sonunu göremeyeceğini belli ederek içtiği viskiyi elinden aldım.

'Kızım bir dur ya.'

'Soner bana yüz vermiyor. Ben içmeyeyim de kim içsin?' dedi ve bardağını elimden çekip geri aldı.

'Ben de içeceğim.'

Hazal dolu bardaklardan diğerini aldı ve tek içişte bitirdi.

Bu gece zor geçecekti, anlaşılmıştı.

2 saat sonra...

'Seviyorum ulaan.' diye bağırdı Merve.

Elimle ağzımı kapatıp gülerken, sanırım üçüncü bardağım bitmek üzereydi. Körle yatan şaşı kalkar misali, onları ayık kafa ile çekemeyeceğime ikna olmuştum nihayetinde.