14.Bölüm - Hırsız Kim Ahu?

6K 570 166
                                    

Merhaba,

Bayramınız mübarek olsun 🌀🍬🍭

Keyifli okumalar🧡

🎈

Hiç bir şey göründüğü gibi değildir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.
Mevlana


 
Nezarethane nöbetçisi memur çayımı verdikten 20 dakika sonra gelip kapımı açtığında, insafa geldiğini sanmıştım, ta ki çıkışta beni merdivenlerin korkuluğuna yaslanmış bekleyen Giray'ı görene kadar.

'Frambuaz, başını belaya sokmadan duramaz mısın?' dedi ellerini keten pantolonunun cebinden çıkarıp.

'Belaya atlar giderim.' diye kıkırdadım.

Giray gözleriyle puslu gökyüzüne doğru baktı, derin bir nefes aldı. Bizimkilerden alışkın olduğum için hiç bozulmadım. Yoo.

'Hadi gidelim, sana göstermem gereken önemli bir şey var.'

Ben onu görmeye gitmeden önce o gelip beni bulmuştu ve yüzündeki telaşlı ifade beni bir miktar  meraklanmıştı.

Acaba yüzüğü ben mi çaldım?

'Hızlı olmalıyız.' diye beni elimden tutup arabasına doğru koştururken gözüm az ileride bir ağacın altında bekleyen Hazal, Merve ve Alihan'a takılınca duraksadım.

'Çok önemli olabilir.' dedi Giray benim ikilemimi farkedip. Normalde telaşsız, sakin bir yapısı olduğu için onunla gitmem gerektiği açıkça ortadaydı. Alihan benim gidişimi gördüğü için yorgun ve kanlı gözlerini benden ayırıp kızları arkasında bırakıp uzaklaşırken, Hazal ve Meri de bana kısaca bir şaşkınlıkla baktıktan sonra onun peşinden koşturdular.

'Telefonunu verir misin benim şarjım yok.' dedim emniyet kemerimi takarken. Kamu spotu.

Giray'ın uzattığı son model telefonu alıp, Hazal'ın ezbere bildiğim numarasını tuşladım.

'Benim Ahu, kıvırcık mahalleye dönün ben geleceğim önemli bir konu var. Bir de şey, pansuman. Tamam.' diyerek hızlıca telefonu kapattım.

'Güvenlik şirketi kayıtları geri getirmiş. Ama aklıma takılan bir şey var. Güvenlik şirketinin sahibini tanıdığımız için, emniyete vermeden bize göndermelerini rica ettik.'

Elimi alnıma götürdüm.

'Ben mi yapmışım!'

'Frambuaz, saçmalama.'

'Niye gerginlik yapıyorsun o zaman? Hırsızı bulduk sayılır işte, bu iyi bir şey değil mi?' dediğimde sessiz kalışını çok umursamadım.

Arabayı parkedip indi ve benim tarafıma dolaşıp elini uzattı. Yine bir koşma faslına başlamıştık.

'Giray, bak ben koşmayı hiç sevmiyorum. Umarım sonunda gerçekten önemli birşey vardır.' dedim nefes nefese koştururken.

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin