102.Bölüm - Küçük Adımlar

4K 532 699
                                    

Merhaba,

Keyifli okumalar 🧡

🎈

🔻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔻

İçimde çok büyük bir ağlamak var.
Bir ağacın altında oturarak hem kendime, hem bütün insanlara hem börtü böceğe, kurda kuşa.
Bin yıllık gözyaşıyla ağlamak istiyorum.
  (Nazan Bekiroğlu)
🔺

🎈

İçim kıpır kıpırdı.

Bu şaşılacak bir durum olmasa gerekti çünkü benim içim uyuduğum zamanlar dışında, dümdüz hareketsiz uzandığım anlarda bile kıpır kıpır olurdu.

Herşey normal Ahu.

Nemlenmiş kirpiklerim görüşüme engel oluyordu. Günlük hayatımda, gözlük takmadığım anlarda görüş alanım kısıtlı olduğu için benim açımdan büyük bir sorun teşkil etmiyordu bu durum.

Acaba nemli kirpiklerimle nasıl görünüyordum?

'Ne alakası var şimdi?' dediğinizi duyar gibiyim ama pek fazla ağlamadığım için aynaya bakıp kendimi görme fırsatım olmamıştı.

Meri mesela, ağladıktan sonra gözleri kıpkırmızı olurdu. Gider aynaya bakar, sinir krizi geçince kendine gülümser, 'Ağlayınca acayip seksi oluyorum he.' derdi. Olurdu da, o seksi olurdu. Ben yüksek ihtimalle şempanze. Seksi şempanze dedikleri böyle bir şey olmalı.

Saate bakmamıştım ama yaklaşık on beş dakika kadar geçmişti tahminimce.

Toprak, dizime başını koymuş bir şeyler anlatıyordu. Yarısını dinlememiştim, inkar edemem şimdi. Çok konuşuyordu. Astım hastalığı, atak anlarında kullandığı spreyi evde unuttuğu ve bunun gibi bir çok şey...

Durumu iyiydi, ben de iyiydim.

Fırça gibi saçları vardı aynı Uzay gibi, kalın, sert ve sık. Parmaklarım saçlarında gezinirken, ara sıra konuşmasına dahil oluyordum cevapsız kalıp uyumaması için.

Uyursa, canım sıkılır. Canım önemli.

'Hep bir ablam olsun isterdim.'

'Neden? İnsan niye ablası olsun ister ki?' diye sordum. Abla olmak benim açımdan güzeldi, diğer yandan düşününce, iyi ki benden bir boy büyük kimse yoktu hayatımda. Ben kardeşlerimden su istiyordum, ablam olsa o da benden isterdi, sonra kavga.

'Bilmem, bir arkadaşımın iki tane ablası vardı. Sürekli birlikte görürdüm onları eskiden. İmrenirdim. Yaprak var gerçi, abi olmak başka.' dedi gururlu bir ifadeyle.

'Yaprak kaç yaşında?' diye sordum.

'On yedi. Lise sona gidiyor. Aramızda bir yıl, üç ay var.'

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin