SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı)

88.Bölüm - Rengarenk

Merhaba,

Şimdiden doğum günün kutlu olsun canım benim🧡 @merimiko, çok çok çok ve iyi ki 🤲 🌸🦋🌅

Keyifli okumalar 🧡

🎈

 
 
Sabahın ilk ışıklarında yoğurmaya başladığım hamura baktım göz ucuyla. Hamuru şımartmamak için çok bakmamaya gayret ediyordum.

Ne güzel yaptım be!

Sabah sabah hamur yoğurma makinesini açıp gürültü yapmak istemediğimden, bileğim biraz ağrıyordu tabi. Yine de değmişti, değiyordu. Hamuru düşman mihrakları gibi görüp mıncıklamak stres atmak için birebirdi.

Terapi.

Uyku problemlerim hiç olmadığı kadar artmıştı son aylarda. Dün Emniyet Müdürlüğü'nden çıktıktan sonra doğrudan eve gelmiştim çünkü Kerim Kutay geleceğini söylemişti.

Olayları öğrendikten sonra beni arayıp ulaşamamış, en son annemi arayıp Hazal'ın numarasını almayı akıl etmişti. Hazal da benim Belma'cığımla birlikte olduğumu öğrendiği için biraz geç irtibat kurmuştuk.

Kendi telefonumu açtıktan sonra tekrar beni arayan Kerim Kutay'ın tepkisini merak mı ediyorsunuz?

"Ahu! Sen ne bok yedin amk?"

Yediğim boklardan haberi yoktu tabi. Sadece öngörülüydü, ortalığı benim karıştırdığımı anlamıştı.

Aslında hemen geleceğini söylemişti ama onu ve annesini de ifade vermek için çağırdıklarından, geç saatlere kadar sesi çıkmamıştı.

Çıkmaması işime geliyordu. Konuştuğunda ağzından çıkan küfürlere tahammül edemiyordum bazen.

Sevinince, kızınca, üzülünce, şaşırınca hepsi için hassiktir diyordu.

Ne mikmiş arkadaş dilinden düşmüyor.

Düşüncelerimde bile küfürlü konuşuyorsam sebebi Kerim Kutay'dır...

Dün gelemediği için birazdan buraya damlayacağını tahmin ediyordum ve işlerim yarım kalmasın diye hızlanmam gerekiyordu.

Yumuşacık beyaz una sevgiyle dokundum önce, pofuduk bir buluta değmiş gibi hissetti parmak uçlarım. Bu hissi seviyordum.

Tam buğday ununun paketini de açtım. Biraz ilave yapmam gerekiyordu diğer hamurun içine. Çavdar unlu hamuru çoktan hazırlamıştım.

Yaklaşık olarak dört saattir kendi kendime sesli notlar kaydedip, tarif uyduruyor ve makarna çeşitlerini farklı unlarla yapıp kaynayan suya tek tek atıp, pişince tatlarına bakıyordum. 

Şimdiden bir kaç lezzetli makarna tarifim olmuştu bile...

Bazılarına yoğun gelen tatları çıkarıp bazı hamurlara yeni baharatlar ekliyordum, bazı hamur toplarına baharat çeşnileri, bazılarına peynir rendeleri koyuyordum.

Makarnanın doğasını biraz değiştirdiğim için, sossuz yiyebileceğimiz doğrudan kendi aroması olan makarnalar elde ediyordum.

Kimisi pişmeye uygun olmayıp vıcık vıcık kalıyordu ama elde ettiğim bir kaç karışım fazlasıyla işimi görecek gibiydi.

Benzerleri piyasada tek tük de olsa satıştaydı ama benimkilerin daha lezzetli olduğu konusunda kendime güvenim tamdı.

Her zamanki gibi.

Fabrika makarnası gibi olur mu hiç el açması?

Olmuyordu tabi ki. Benim yaptığım nasıl güzel olmuş ama nasıl...