138 ~ Danalar Girmiş Boston'a

1.6K 192 335
                                    

Merhaba,

Hala buralarda olan varsa, İyi seneler 🌼🎉

Sizi özledim :)

🎈

"Eee, eee, ee, e."

"Sevgilim."

"Ha? Ne? Ne oldu?"

"Bebeğim, yastığı sallıyorsun. Defne uyuyor. Beşiğinde."

Kucağımda salladığım süs yastığı bir kenara bıraktım ve gözlerimi ovuşturdum. Bilmemkaçbin saattir uyumadığımı saymayı bırakalı birkaç gün olmuştu.

Beşiğinde huzurla uyuyan minik bebeğe bakarken etrafı bulanık görüyordum.

Defne Deniz.

Kızımız.

* * *

40 gün önce

Göbeğimin üzerine çay bardağı koymak için biraz geriye doğru kaykıldım. Kayarak oturdum da diyebiliriz.

"Bunun içinde ne başka var? Çok lezzetli." derken Hazal ve Giray'ın pastaneden getirdiği kurabiyeyi ısırdım. Reklamlardaki oyunculardan daha iştahlı olduğuma Ahu'ydum. Rol değil, gerçekten harika olduğu için kendimden geçiyordum. Sanki bütün hücrelerime mutluluk hormonu salgılanıyordu. Giray ve Hazal bu işte gerçekten çok iyiydi.

"Ne olduğunun senin için bir önemi yok ki, önüne ne gelirse yiyorsun." diyen Merve'ye gözlerimi devirdim.

"Ama ben -"

"Ama sen hamilesin." dedi Merve, Hazal ve Giray aynı anda. Bermuda şeytan üçgeni. Aman, iyi be.

"Hamilesin ama bugün yarın doğuma gireceksin, yediğin yemeklerden bebek kayboldu içinde."

"Abartma istersen Meri. Lokmalarımı sayıyorsunuz artık."

"Ahududum, biz seni düşünüyoruz. Sonra vermesi çok zor oluyor." diyen Merve'nin zayıf bedenine baktım önce. Oğlu Can, neredeyse 2 yaşına gelmişti ve Merve hala en az bekar günlerinde olduğu kadar çırpı gibiydi. Demek ki vermesi zor olmuyormuş.

Soner'le evlendikleri günden bir hafta sonra ağlaya ağlaya hamile olduğunu söylediğinde, Hazal ve ben şaşırmıştık. Daha ana rahmi denen şeyin bile bebekten haberi yokken Merve nasıl olur da hamile olduğunu bilebilirdi?

Hissediyorum diyordu, biz ise onu teselli etmeye çalışıyorduk. Yaklaşık 4 hafta sonra kan testiyle geldiğinde ise evlendiği gece hamile kaldığı doktor raporuyla kesinleşmiş olmuştu. Tek atışta tutturmak da... Neyse.

"Onun bünyesi böyle. Ama sen, benimle dalga geçe geçe bana benzedin." dedi Hazal gülerek. Poğaça göbekli, karpuz götlü dedim diye mi böyle oldum Allah'ım. Çok özür.

"Yani son şişmanlık fayda etmez diyorsunuz öyle mi?"

"Etmez Ahududum etmez, sonra veremezsin." dedi ve Gülay'ın İnci teyze'den gelen fotoğrafını gösterdi sonra Hazal konuyu değiştirmek için. 3 yaşına yeni girmişti ve aynı Hazal gibi kıvırcık saçları vardı. Giray'ın süt ninesinin ismini koymak konusunda ettikleri kavgalara yer gök şahit olmuştu ve Giray son kararı Hazal'a bıraktığında, Hazal aylarca savaş vermemiş gibi kızının adını kendi isteğiyle Gülay koymuştu. Biz kadınlar pek normal değiliz.

Gül-ay, hep gülsün ay gibi parlasın, Can hep canımız olsun.

Ve, Defne Deniz. "Bir elimde Defne, bir elimde sevda, kalbim Ege'de kalsın."

Deniz'in isim babası olduğu kızımı kucağıma almama birkaç gün kalmıştı. "İsmini Deniz koyarsan ağırlığınca altın takarım." dedi diye kabul ettim sanmayın. Bebeğin ağırlığınca altından ne olur? " Doğumdan hemen önce tartılacağım ve benim ağırlığımca altın takarsan koyarım." dedim. Henüz kimliğe geçmese de, Deniz çoktan altınları hazırladığı için Defne Deniz diye kendimi hazırladım bile. Altın bu, her gramı önemli.

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin