🖤🔥🖤
Çok ama çok ileriye gitmiştim. Kendimi yeni yeni toparladığımda kendimi bir anda duvarla o karanlığın arasında kaldığımı fark ettim.
Kolumu çok sıkıyordu ve sadece iki parmağıyla sıkıyordu. Ne yaptıklarım bana yeni yeni anlaşıyordu. Dışlerini sıkmış bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu.
Göz yaşlarım durmadan akıyordu. Göz yaşlarım süzülürken gözlerimi kapatmıştım. Bir darbe beklerken o kolumu bırakmıştı.
Efe: otur!
Koltuğa oturmuş ve karşısındaki koltuğu göstererek konuşmuştu. Sesimi kesip korkarcasına oraya oturmuştum.
Ede:huyumu bilmezsin normal bu. Şimdi. Bir daha asla böyle pis kelimeleri heleki bana sakın kullanma düşüncesine girme. Senin dertlerin benim umrumda değil ve artık seninde olmamalı. Burdan kaçışın yok. Ben istemediğim sürüce burdan kaçışın yok. Abin borç karşılığında verdi seni.
Zorla alma yöntemi yok ortada. Artık alış bence buraya çünkü birini kilitli tutmayı hiç sevmiyorum heleki kız. Kızlara el kaldıracak kadar piç değilim ama sınırımı aşarsan her şey bekle benden. Birde ağlamayı kessen iyi olur. Madem artık bana ait bir şeysin.
Kendini biliceksin. Yalvarmayı falan da bırakıcaksın. Yani anlıcağın efe karanın varlığı olmayı öğreniceksin. Anlaştık? Ha yok olmaz dersen yöntemleri değişir canını yakarım. Seç? Zorlamı alışacaksın? Benim yöntemlerimle mi?Ne diyordu bu adam ya? Nasıl böyle rahat ola biliyor. Bir insan nasıl bu kadar duygusuz ola biliyor ben anlayamıyorum.
Ben: bırak beni gideyim...yoksa kaçarım.
Efe:dene bakalım. Ama hoş tarafıma denk gelmeye bilirsin. Benden demesi. Şimdi. Madem odaya bayıldın. Odanın yolunu biliyon.
Odayı işaret edip salondan çıkmıştı. Bir süre ayakta şoku atlatmaya çalışmıştım. Kendimi topaladıktan sonra eve biraz bakmıştım.
Camdan dışarı baktığımda ne kadar koruma olduğunu anlamıştım. Bunlardan kaçmak imkansızdan da imkansızdı.
İlk günler çok çabalamıştım ama yine burdayım işte. Ayak seslerini duymamla odaya kaçmam bir olmuştu. O pislik gelip odayı kilitledikten sonra gitmişti. Bu adam hoş dildende anlamıyor. Sert dildende....
Odanın içinde turlamaya başlamıştım. Kapının açılmasıyla duvara sindim. İçeri kadın girip yemeği bırakıp çıkmıştı. Sinirimden tepsiyi aldığımla duvara fırlatmıştım. Kırılan bardağın camları dikkatimi çekmişti. Acaba...
Aklıma o an yalnızca elif gelmişti. Güçlü bir kızdı o. Ailesizleğede alışkındı. Ya bana? Benim tek kurtuluş yolum buydu. Abim de kendisine güzel hayat kurardı. Elif...
Ona asya sahip çıkardı. Asyayı her buluşmamızda uyarıyordum. Bana bir şey olursa elif sana emanet diye. Asya elifi yalnız bırakmazdı.
Demekki bu hayat beni mutlu yapmamaya yeminliydi. Cam kırıklarından güzel bi tane seçip elime aldım. Elimi kesmişti.
Canım yanmıştı ama umrumda değildi. Sanırım elimi derin kesmişti cam. Çünkü kan çok geliyordu. Gözümü kanlı elimden çekip byukarı baktım. Camı boğazıma sürttürmeye başlamıştım.
Kapının açılmasıyla birinin beni kucağına alıp yatağa atçası bir olmuştu. Ne oldu az önce? Birden bağırmaya başlamıştı. Efe...
Bu adamdan kurtuluş yokmuydu?
Ede:ne yaptığını sanıyorsun sen?!
Ben:kendi canımdan pes ederken bile mi sana sorucam?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESER
Teen Fiction"Senden...senden nefret ediyorum anladın mı" Diye haykırdım. Nefret ediyordum ondan ölesiye hemde Ama nerden bile bilirdiki hayatın süprizlerle dolu olduğunu. Dost dersin düşman çıkar düşman bellersin kalkar dost olur. Düşmem der düşer şaşman der şa...