29.BÖLÜM

537 129 3
                                    

🖤🔥🖤

Gözümü açmamla yerimden fırlamıştım. Kan ter içimdeydim. Çok kötü rüya görmüştüm.kabus yani. Hayatımda bir iki kez rüya görmüşümdür ben.

Ondan başka ya kabus görürdüm ya da hiç bir şey. Kabusumu düşünmemeye çalışarak duşa girdim.

'Asla öyle bir şey olmaz' diyerek kendimi avutuyordum. Soğuk bir duş beni ayıltmıştı. Rahat bir şeyler giyinip salona indim.

Mehmet amca mutfakta bir şeyler yapıyordu. Gizlice içeri sızıp yanığına öpücük kondurduğumda şaşırmıştı.

Ben olduğumu anladığında gülümsemişti. Bende gülümseyip yardım etmeye başlamıştım. Sofrayı kurduktan sonra oturduk. Karnımız doyunca birlikte sofrayı topladıktan sonra mehmet abi çay getirmişti.

Ne yapmaya çalıştığını anlaya biliyordum. İçine bir şey dolmuş gibi bırakmak istemiyordu beni. O adam her yeri çoktan darma duman etmiştir. Ama evden çıkmadan da evrakları hazırlayamazdım.

Mehmet amcaya gülümseyip çıkmıştım.
Ne yapmaya çalıştığını anladığımı hissettirmiştim tabi. Evden uzaklaştıkça korkum artıyor heyecanımdan vücüdum tir tir titriyordu.

Tek isteğim  o adamdan uzaklaşıp elifimle kaçıp kurtulmaktı. Tamam belki çok ta kolay olmayacaktı yeni sayfa açmamız ama bu sefer yalnız olmayacaktım . Elifim bana güç olacaktı.

Üzülsem onun gülüşü mutlu edicekti beni.
Onun için bu zorluğa göhüs gerecektim. Düşüncelerimi bırakıp koşmaya başlamıştım.
Ne kadar çabuk burdan uzaklaşırsam o kadar da iyiydi benim için.

Taksi durağına geldiğimde birine binip gideceğim adresi verdim. Koştuğum için nefes nefese kalmıştım. Biraz kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Bir süre donra nefesim düzene girmişti.

Başımı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım. Ne kadar da güzeldi manzara. Sanki sen durmyşsunda her şey ilerliyormuş gibi.

Bu manzara uykumu getiriyordu.
Elimle yüzümü sıkıştırıp uykumu dağıtmaya çalıştım. Uyumaktan korkuyordum. Ya o adam yine beni bulursa. Uyuduğum için de kaçamazdım. Bu yüzden uykuma karşı koydum.

Bir süre sonra adresime ulaşmıştım. Taksinin parasını ödeyip binaya girdim. Beş katlı binaydı burası. Benim işim ikinci kattaydı. Asanspre hiç bakmadan merdivenlere yaklaştım.

Hızlı adımlarla çıkıp danışmana yaklaştım. Pasaport işim olduğu söylediğumde beni bir odaya yönlendirmişti.  İçeri girdiğimde bir kafın olduğunu gördüm.

Zaman kaybetmeden elimdeki evrakları ona uzattım. Bir süre sonra benim pasaportum hazırdı. Ama elifin yaşı küçük olduğu için yapmamışlardı. Çok yalvarmıştım. Bir miktar istemiştiler. Hemen parayı uzatıp oturduğum yere ilerledim.

Kadın bir süre sonra geri gelmişti. Elinde elifin pasaportunu bana uzatınca mutluluktan bir an kendimi tutamamış kadına sarılmıştım.

İşimi hallettikten sonra koşarak binadan çıktım. Kalbim uyuşmuştu. Çok hızlı çarpıyordu. Umursamadan önüme gelen ilk taksiye bindim.

Gideceğimiz adresi verdim ve başımı cama yasladım. Ellerim buz tutmuş titriyordu. Dizlerimiz arasına sokup ısınmasını beklerkende gözümü kapattım.

Bir süre sonra gözümü  açtım. Biraz daha ilerlesek ulaşacaktım adrese. Mehmet amcamın evine gidiyordum . Her şey tamamdı. Kurtuluyorfum senden efe kara!

Çok küçümsedin beni ama ben senden kaçıyorum. Senin gibi bir öküzün esiri olmak yerine ölürüm daha iyi. Seni de biri eğitsin artık ya da ömrünün donuna kadar o taş kalbini taşı.

 ESERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin