26.BÖLÜM

597 153 3
                                    

🖤🔥🖤

Gözümdeki yaşlar durmuyordu. Sebebini de bilmiyordum. Ama o cayır cayır yanıyordu. Ne yapmalıydım? Aklıma hiç bir şey gelmiyordu. Yorganını üstünden çektiğimde buza dönmüştüm. Karnından kan akıyordu.

Tıp okumuştum ben. Kanrına bakmam lazımdı. Ne olmuş ona? Tişörtünü çıkardığımda karnını incelemeye başladım. Kan içindeydi. Kandan korkum vardı. Çok korkuyordum ama onu iyileştirmeye mecburdum. Korkumu kenera itip yaraya baktım.Kurşun isabet etmiş. Ama kurşunu çıkarmışlardı. Dikiş atılmıştı.

Ama dikiş patlamıştı. Ne yapmam gerektiğini biliyordum ama biraz cesarete ihtiyacım vardı. Ondan ne kadar nefret etsemde onu ölüme terk edemezdim. Kendimi yoparlamam lazımdı. Sert bir tokat atmıştım kendime.

Kendime geldiğimde odanın her yerini kurcalamaya başladım. Çekmecelerden birinde ilk yardım çantasını bulmuştum. İçinden gerekli malzemeleri çıkarıp işe başladım. Önce yarayı pansuman yaptım. Kan durmuştu. Sonrada yara bandajını taktım. Üzerinede su geçirmez bandaj takmıştım. Çantayı toparladıktan sonra yatağın yanına oturdum ve onu izledim.

Kasları ter içindeydi. Dağınık saçları ve bu yorgunluğu çok tuhaf geliyordu bana. O efe bu efemiydi acaba? O vicdansız cani acımasız pislik adam bu masummuydu? Biraz beklemiştim. Ama ateşi düşmüyordu. Aklıma yurtta yapılanlar gelmişti. Hemen bir kaba su ve sirke doldurup yanına geldim. Bezleri ıslarıp anlına ve boyun taraflarına koydum. 

Bunu bir kaç defa tekrarladım. Olmuyordu. Ateşi düşmüyordu. Sanırım biraz kendindeydi. Bir şeyler mırıldanıyordu ama anlayamıyordum. Zorlukla ayağa kaldırdım onu. Kolunun altına geçip banyoya soktum.

Suyu açıp altına ittim. Su buz gibiydi. Bu mutlaka ateşini düşürürdü. Gözleri dörtte bir açık bilinci yarım açıktı sanırım.
Suya sokmamla bir küfür çıkmıştı ağzından. Utancımdan kulaklarımı yummuştum.

Ne yaptığımın farkına vardığımda çok geç olmuştu. Ben onu. Nasıl banyoya soktum. Çıkınca nasıl giyindiricem peki? Altında eşortmanı vardı. Bir süre soğuk suyun altında kalmıştı. Dudakları morarmaya başlıyordu. Oturduğu sandalyeden kaldırmak için kolunun arasına girmiştim. Tam düşecekken onu tutmuştum. Bende ıslanmıştım.

Gözü yarı açık haldeydi. Duvarla onun arasında sıkışmıştım. Çok yakındı bana. Biraz çabaladıktan sonra onu tutup banyodan çıkardım. Yatağına attığımda ıslak eşortmanlaydı. Ben baştan aşağıya ıslaktım ama şuan kendimi düşünmüyordum. Ne yapacaktım şimdi? Kendi de kalkıp giyemez ya?

Aklıma alper gelmişti. Salak kafam en baştan deseydin ya ona. Heyecandan her şeyi unutmuştum. Koşarak aşağıya inmiştim. Korumalara alperi efenin odasına yollamalarını demiştim. Koşarak odaya girdiğimde şok olmuştum. Efe eşortmanını değiştirmiş yatağında uzanıyordu. Nasıl ya?

Demek o kadar güçlü bünyesi var. Yerdeki ıslak eşortmanı alıp banyodaki kirliler sepetine attım. Ona baktığımdaysa gözü yarı açıktı.
Ayakları yataktan yere sallanıyordu. Düzelttikten sonra havluyu elime alıp yaranın üstünü kurulamaya başladım. İşim bittiğinde yatağın yanındaki koltuğa geçtim.

Bir süre sonra ona baktığımda ateşi düşmüştü. Dudaklarının morluğu yavaş yavaş gidiyordu. Üzerine bir örtü örtüp koltuğa tekrar geçtim. Nefesimin düzeni bozulmuş kalbim çok hızlı atıyordu. Yavaş yavaş kendimi sakinleştirmeye  başladım.

Gözlerim  kapanmaya başlıyordu.
Çok korkmuştum. Nedenini ben bile bilmiyordum. Bir süre sonra vücüdum gevşemeye başlamıştı. Karanlık beni çekmeye çabalıyordu. Bense güçsüz düşmüştüm...

 ESERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin