34.BÖLÜM

540 112 10
                                    

🖤🔥🖤

Çok boş gereksiz ve düşündüğümün farkına varıp kendimi yatağa atmıştım. Yorgundum da.

Bu hem fiziksel hem de ruhsaldı. Düşencelerimi bırakıp yatağa atmıştım kendimi.

Odam camsız olduğu için ışıksızdı da. En üstteki minicik camla yetiniyordum. Hava biraz kararınca odam karanlıklara gömülüyordu.

Hava kararmıştı. Bunu odamın kararmasından anlıyordum. Ne tuhaftı hayat. Eskiden gözüm micik ışık zerreciği göremezse deli olurdum.

Ama şimdi karanlıkla savaşa giriyor hatta karanlığın sahibiyle yüz yüzeydim.

Her yerim ağrıyordu. Yatağın içinde dolanıp durmuştum ama bir türle uyku tutmuyordu.

Çünkü canım çok yanıyordu.
Kollarıma baktığımda mos mor olduğunu görmüştüm.

Dizleriminde kollarımdan farkı yoktu. Aklıma kadının dediği gelince alaycı bir şekilde gülmüştüm.

Kadınlara el kaldırmaz.
Eminim öyledir. Yerden yere yapıştırmıştı beni.

Ne yaparsa yapsın. Asla pes etmeyecektim. Ben bu hayata uygun değildim.

O korkusuzca dolanırken ben onun arkasından korkarak bir şekilde gezmeyecektim.

O korkusuz hayatına devam ederken bende elifimle huzurlu bir hayat kuracaktım. Acaba bir gün istediğim hayatı yaşaya bilecekmiydim.

Yoksa boş hayeller mi kuruyordum. Uykumun geldiğini anlayıp gözlerimi kapatmıştım.

⏰⏰⏰⏰⏰

Gözlerimi açtığımda kafam çok pis ağrıyordu. Yataktan kalkıp odada dolandım. Kapı acaba kilitli miydi. Kapının kolunu çektiğimde kilitli olduğunu anlamıştım.

Nedense şaşırmamıştım. Odanın içinde dolanıyor bir fikir aranıyordum.
Aklıma bir şey gelmeyince tekrar yatağa yatmıştım.Sırt üstü uzanıp bir süre tavanı izlemiştim.

Kapı açılınca hemen ayağa kalkıp bakışlarımı kapıda sabitlemiştim. İçeri giren cemreydi. Elinde yemek tepsisiyle. Tepsiyi bırrakıp çıkacakken onu durdurmuştum.

Ben:cemre. Kapıyı açık bır...

Cemre: üzgünüm... efe bey...

Ben:tamam!

Cemre dışarı çıkıp kaoıyı kilitlemişti. Sinirimden yerimde duramıyordum. O evde olmalıydı. Sinirle kapıya bir tekme atmıştım ama bu beni sakinleştirmemişti.

Yemek tepsisine kayanmıştı bakışlarım. Tepsiyi elime aldığımla duvara fırlatmam bir olmuştu.

Fazla ses çıksada her şey pilastik olduğu için kırılan hiç bir şey olmamıştı. Kapıya bir tekme daha atıp yatağa uzanmıştım.

Sadece tavanı izliyordum. Bir süre sonra tavanı da izlemediğimi anlamıştım.

Ben burda değildim. Kıyıya çarpan suların seslerini hissetmeye çabalıyordum.

Eğer sakinleşmessem yalnış düşünceleri kovalayıp hata yapa bilirdim. Sinirliyken sağlıklı düşünemiyordum.

Öylen oluyordu nerdeyse. O da gitmiştir her halde. Yerdeki teosiyi görünce kendimi suçlu hissetmiştim.

Boş yere zahmet vermiştim kıza. Kapı açılınca ayağa kalkmıştım. Cemreydi. Yerdekileri toplayıp sildikten sonra çıkacakken konuşmuştum.

 ESERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin