🖤🔥🖤
Gözümden yaşlar akıyor ve ben buna engel olamıyordum. Nasıl unuturdum. Telefonuma gelen bildirimdi. Bu gün elifimin doğum günüydü. 17. 17 olmuştu miniğim.
Şimdi gözü beni arıyordur. Sabret miniğim. Bu gün yetişemem ama sabah erkenden yetişicem. Elifle aramızda iki yaş fark vardı.
Ayları hesapladığımda 2 ay sonra da benim doğum günüm olduğunu anlamıştım. Kendim umrumda değildi. Elifimin doğum gününde yanında olmak onu mutlu görmek istiyordum.
Sabah erkenden yurrda yetişirim. Şehir dışındaydım çünkü. Düşüncelerimi bırakıp gözlerimi kapattığımda aklıma mehmet amca gelmişti. Anlattığı şey çok korkunçtu.
Acaba kızı ve oğlu hala yaşıyormuydu. Çok iyi biridir mehmet amcam. Altın kalplidir. Üzülmesin o kızını ve oğlunu bulsun allahım.
Gözümdeki yaşları silip gözümü kapattım ve karanlığa ilerledim. Bu çektiğim acı eski sayfamdan kalan son göz yaşım olsun.
Karanlık çökmeye başlıyordu dünyama. Çok yorgundum. Yolum da uzundu. Çok zorlamadan kendimi karanlığa bıraktım.
Gözlerimi açtığımda gün yeni yeni doğuyordu. Bu manzara çok güzeldi. Adresime varmam için çok az süre kalmıştı. Yerimde doğrulup vücudumu gerdim. Belim ağrıyordu. Ama sonuca değicekti.
Bir süre sonra güneş ışığı her yeri kaplamıştı. Şöförün telefonu çaldığında adam arabayı durdurmadan konuşmaya başlamıştı.
Şöför:alo?
.........
Şöför:e.evet efendim.
.......
Şöför: ta.tamam efendim.
Adam ter içine girmiş arada bir de aynasından bana bakıyordu. Korku sarmaya başlıyordu etrafımı. Acaba o muydu. Ola bilirmiydi ki. Ya bu adam. Yaparmıydı. Buna göz yumarmıydı.
Korkum artmaya başlamıştı. Ellerim titriyor vücudum buzlanıyordu. Bu kadar yol ilerlemişken o çukura bir daha düşemezdim. Hayır.
Bir yol bulmalıydım. Hem de hemen. Beynimi biraz zorladıktan sonra bir yol bulmuştum. Biraz ilerledikten sonra şehirler arası otobüs durağının önünden geçiyorduk. Cesaretimi toplayıp konuştum.
Ben:dur burda. Babam alıcak burdan sonra.
Adamın endişelendiği yüzünden akan terlerden belliydi.
Şöför:a.abla bırakamam.
Ben: babam polis. O adamlardan daha güçlü. Senin arabanda olduğumu da biliyo babam. Bir daha düşün.
Yalanı sevmez nefret ederdim. Ama hayat beni buna mecbur bırakıyordu. Adam bırakamam diyordu. Ne yapacaktım. O adam beni yaşatmazdı. Bu kadar gelmişken geri dönemezdim.
Şöför: öldürür beni
Ben:bu iş bittiğinde de yaşatmazlar. Elinde kalan günahın ve ya sevabın kalır. Ne olur bırak.
Adam çok düşündü. Sonra da önümüzdeki durakta durdu. Başıyla 'git' işareti yapmıştı. Ben de 'sağ ol' diyip zaman kaybetmeden hemen inmiştim taksiden.
Koşar adımlarla otöbüslerden birine yaklaştım. Gideceğim şehire gittiğini anladığımda parayı ödeyip bindim. Bir kaç dakika sonra otöbüs haraket etmeye başlamıştı.
Elifimin yanına gidiyordum. O şehiye gidiyordum. Son kez. O şehir çok tehlikeliydi aslında. O adam da ordaydı. Belki başka şehirlerde de ola bilirdi. Ama adamları alt üst etmişlerdir şimdi. Bundan emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESER
Teen Fiction"Senden...senden nefret ediyorum anladın mı" Diye haykırdım. Nefret ediyordum ondan ölesiye hemde Ama nerden bile bilirdiki hayatın süprizlerle dolu olduğunu. Dost dersin düşman çıkar düşman bellersin kalkar dost olur. Düşmem der düşer şaşman der şa...