Selamlar.
Ben geldim fakat bu bölüm biraz sıkıcı. Yani yine ara bölümlerden. Ama takdir edersiniz ki bu tür ara bölümler olmadan da hikaye bağımsız olur. Neyse!
eda-zeyker'in Manken Kadın & Cool Adam hikayesine bakabilirsiniz.
İthaf isteyenler söyleyebilir. Umarım birilerini unutmuyorumdur, çünkü arada kaçırıyorum.
Neyse beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen!
Keyifli Okumalar! :)
°Zeynep°
Uyanmak istiyor muydum, istemiyor muydum hâlâ kestirememiştim.
Sanki güzel bir rüya görüyordum ama sonra bilincim nedensizce Kaan'ın yaptıklarına kayıyordu. Boğazımda bir engel var gibi ardı ardına yutkundum. Göz kapaklarım yapıştırıcıyla birbirine yapıştırılmış gibiydi. Resmen acı çekiyordum.
Ne kadardır uyuyordum acaba? Hissettiklerime göre fazla bir zaman geçmiş olmalıydı. Çünkü kemiklerim artık etlerime batıyordu. Bunu hissediyordum. Jöle kıvamında, yatağa yapışmıştım sanki.
Neden sonra elimin içinde bir sıcaklık hissettim. Kendimi zorlayarak gözlerimi açtığımda birkaç saniye boş boş tavana baktım. Yeniden yutkunduktan sonra yüzümü buruşturarak doğruldum.
Yanıma baktığımda kalbim teklemişti. Şokta mıydım? Bu gerçek miydi?
Kerem, yanımda rahatsız bir pozisyonda gözlerini kapatmıştı. Uyuyor muydu tam anlayamamıştım ama nefes alışverişleri düzenliydi.
Kütlemek için sızlayan boynumu sağa sola oynattım. Küçük bir çocuk gibi gözlerimi ovuşturduktan sonra tam anlamıyla kendime gelmiştim.
Olayları yeni idrak ediyormuşçasına etrafıma baktım. Evimdeydim, odamdaydım.
Saate baktığımda akşam sekize geliyordu. Zamanı bir an hesaplayamasam da umduğumdan daha az uyduğumu anladım.
Sonrasında yüzümde anlamsız bir tebessümle Kerem'e baktım. İyi, güzel anladığım kadarıyla beni eve bırakmıştı, peki sonra niye gitmemişti? Bir yanım 'Salla sanki memnun değilsin!' derken, diğer yanım 'Neler oluyor böyle?' diyordu. İkinci yanımın kastı tüm olaylardı, en azından ben öyle düşünüyordum.
Bir an boynunun tutulacağını bildiğimden onu uyandırsam mı diye düşündüm. Hemen sonra vazgeçtim. Her şeyi biliyordum -bir daha böyle bir şey yaşamayacaktık-, ikimizin de huyları gereği bu olanları yoksayacağımızı bildiğim gibi.
"Deminden beri ne yapıyorsun? Ciddi anlamda, anlamadım Zeynep!"
Kerem'in aniden yükselen sesiyle elimi ağzıma götürüp, bir iki defa başımı kaldırdım. Korkmuştum.
"Sen uyunmuyor muydun ya?"
Garip bir şekilde güldü.
"Geceleri bile uyuyamıyorum, bu halde nasıl uyuyayım?"
Gözlerimi kısıp ona baktım.
"Ne?"
"Hiç! Uyandığına göre gitme vaktim gelmiş demektir."
Dağılan saçlarımı iyice dağıttım. Berbat bir halde olduğumu biliyordum ama yapacak bir şey yoktu.
"Sahi, sen neden kaldın?"
Yerinden doğrulup çıkardığı ayakkabılarını giydi. Gömleğinin uçlarını iyice dışarı çıkarttığında bu kadar zamandır uyumayıp ne yaptığını düşündüm. Gözüm kırışık gömleğindeydi. İnsan bu halde bile nasıl göz alıcı gözükebilirdi? Hemen kendimi, kızmak suretiyle toparlandım. Neler düşünüyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz [ZeyKer]
FanficArabanın kaputuna yaslanmak için adımımı attığımda karanlık ve boş sokakta yankılanan sesleri duydum. "Sen kimsin lan? Ha kimsin söyle! Ne hakla bana böyle şeyler dersin?" Yönümü değiştirip kapının kolunu tuttum ama açmadım. İçimdeki dürtü beni...