/ 179. Bölüm /

1.9K 114 37
                                    

Selam Canlarım.

Yıl oldu sanki gelmeyeli. Aylar olmuş. Zaman hızlı akıp gidiyor ama inanın vakit bulamadım. Hâlâ okuyan varsa diye finalini vereceğim ama hikayenin. Bölüm biriktirdim, buraya giremesem de boş durmadım hızla yayımlayacağım. Mesaj atanlara teşekkür ederim düşündükleri için. Kalp kalp. <3

Hikaye önerisi olarak pictureofdarkness'in Geçmişin Sönmeyen Ateşi adlı hikayesine bakabilirsiniz. Seveceğinizi düşünüyorum.

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

Derin'in uyku düzeni artık çok daha sabitti. Gece birkaç defa uyanıyordu ama onlar da karnı acıktığı için oluyordu. Günlerim kızımın yürümeye tamamen alışmasıyla ve ona yeni kelimeler öğretmek isteyen benim çabalarımla geçiyordu

Zaman zaman o biraz güneş alsın diye bahçeye çıkıyor, bazen parka gidiyorduk. Orada da bizim gibi anne ve çocukları görünce tam anlamıyla bir ev hanımı olduğumu bir kere daha anlıyordum.

Kerem iş temposuna yeniden dönmüştü.Dediğine göre benimle evlendikten sonra hiç olmadığı kadar çok şirkete gitmeye başlamıştı. Ben de onu doğru yola soktuğumu söyleyip kendimle yeniden gurur duymuştum. Şimdi bu durumdan ne kadar memnun olmasam da!

Bugün de havanın sıcaklığına güvenip, evde yalnız kalıp sıkılınca havuza girmeye karar vermiştim. Tabii bunu kızımla yapacaktım. Derin suyla oynamayı seviyordu, ben de onun eğlenen hallerine bayılıyordum. Yine bir taşla iki kuş vuruyorduk.

Derin suyu sevince acaba yüzmek gibi faaliyetlere katılsa mı diye düşünmüştüm. Bu zamanda tabii bebeklere bile yüzme dersleri oluyordu, kızıma da bu yönde bir şey de düşünebilirdik belki ileride. Yani bir süre sonra. Kerem'in yine buna olumlu bakacağını sanmıyordum. Kızımın küçüklüğünü bahane edip yorulmasından girer, başkalarına güvenemiyor oluşundan çıkardı.

Neyse ki şu an bunları takmak için çok erkendi.

Şimdi havuz kenarında Derin'in ayaklarını suya sokmuş onun çırpınışını izliyordum. Ben o uyurken birkaç tur yüzme fırsatı bulmuştum. Derin sudan keyif alsa da sular yüzüne gelince nefes alamayacak gibi olup korkuyordu. Ona kıyamıyordum ama girmek isteyen de kendisiydi. Hem öyle zamanlarda ağzını balık gibi açıyordu bu da beni eğlendiriyordu. Onu yeme isteğim çok azmış gibi dörde beşe katlanıyordu.

Öğleden sonra annem geldi. Biraz onunla vakit geçirdim. Onun dışında beni heyecanlandıran şey Kemâl Bey'in beni araması oldu.

"Efendim?"

"Zeynep nasılsın kızım?"

"İyiyim. Sen nasılsın amca?"

"Ben de iyiyim. Seni ve kızını özledim doğrusu. Müsaitsen bugün buraya uğrayabailir misin? Hem seninle konuşacaklarım da var."

"İşle ilgili mi?"

"Evet."

Heyecanlandım. Doğrusu işimi özlemiştim. Bunu hep belirtsem de kızımı yalnız bırakmak istemeyişim ve Kerem'in baskısı bana engeldi.

"Olur gelirim."

"Tamam bekliyorum o zaman."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz kızım."

Kendimi ve kızımı hazırlayıp çıktım. Annem de bizimle çıktı. Onu eve bırakacaktım. Derin'i bebek koltuğuna oturttum annem de göz kulak olmak için arkaya yanına oturdu. Uzun zamandır araba da kullanmıyordum o zaman idrak ettim. Doğrusu annelik için çokça şeyden vazgeçmiştim. Her anne bunu yapardı elbette ben de yapacaktım bir şikayetim de yoktu ama insan ardına dönüp bakınca fedakarlığını da görebiliyordu.

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin