/ 3. Bölüm /

14K 458 9
                                    

Selam Arkadaşlar.

Nasılsınız? Bölümü bitirmiş olmanın rahatlığıyla atıyorum...

Kaan'a kendi kafanızadan birini yerleştirebilirsiniz. Ama yakışıklı olsun ;)

İthaf isteyenler söyleyebilir.

Çok fazla uzatmadan gidiyor, beğeni ve yorumları bekliyorum.

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

Elimi elektrik çarparmışcasına hızla geri çektiğimde, dikkatini de üzerime çekmiştim. 

Nefes alış verişim hızlanmış, kalbim bir yarışta gibi atmaya başlamıştı. Kerem Sayer mi?

"Şey ben, benim şey elim kaşındı da."

Saçmalamanın nirvanasına ulaşmıştım. 

Umursamaz bir tavırla omuz silkip, gelenlerin rahat etmesi için konulan koltuğa yattı. Ne yapıyordu bu?

"Ben biraz uyuyayım sen de takıl oralarda. Soran olursa konuştuk dersin. Bir yarım saate giderim."

Neye şaşıracağıma şaşırmış bir halde, hâlâ odanın ortasında dikiliyordum. 

Korkum; küstah tavırlarını görmezden geliyordu. Şimdilik!

Ne yapacağımı bilmiyordum. Sesinin tanıdık olduğunu sezmiştim ama buna olanak vermemiştim. 

Dün oradan kaçarken aklımda olan düşünceler, domino taşları gibi bir bir yıkılmıştı.  

Bir katildi o ve aynı zamanda bana gelen bir müşteriydi.

Hayır, hayır tamamiyle hastaydı. Fazla hastaydı. Psikiyatristler bu iş için daha uygundu.

İçsel saçmalamalarımı da tamamladıktan sonra ona baktım. 

Uzandığı yerde gözlerini kapatmıştı. 

Nefes alış verişleri düzenliydi ama gerçekten uyuyor muydu yoksa rol mü yapıyordu bilmiyordum.

Yavaş ve temkinli adımlarla masamın kenarından dolaşıp koltuğuma oturdum.  

Şu an resmen dün kaçtığım adamın uyuyuşunu izliyordum. 

Öyle ki onun yaptığı saygısızlık denilebilecek -öküzce- davranışına bile sinir olduğumu gösterememiştim. 

Ben ne yapıyordum böyle? 

Benim yıkılmaz  Zeynep Yılmaz tabularıma ne olmuştu? 

Daha fazla odada kalamayacağımı anlayıp dışarı çıktım. Çıkmadan önce ona bakmamayı başaramamıştım.

Bahçedeki banklardan birine oturduğumda cebimdeki sigara paketini çıkardım. 

İçinden bir dal alıp yaktığımda, çektiğim nefesten bile rahatladığımı hissediyordum. 

Kolumdaki saate baktığımda yemek saati olduğunu fark ettim. O zaman kimse benim yokluğumu fark etmezdi. 

Sigaramı içmeye devam ederken Kemâl Bey'in oturduğum banka yaklaştığını gördüm.

Elimdeki sigarayı hızla söndürüp sol tarafımdaki çöpe attım. Ah, çok çevreciydim!

Beni böyle görmesini istemiyordum. 

Sanki senin sigara içtiğini bilmiyor, diye söylendim kendi kendime. 

Ama bilmek ve görmek farklı şeylerdi. Tıpkı geçen geceki olay gibi.

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin