/ 181. Bölüm /

2K 129 22
                                    

Selam.

Bugünün son bölümü olsun bu. Yarına falan da kalsın. Bunu da yayımlayıp, biraz daha yazmaya gidiyorum. Kısaysa da artık mazur görün.

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

Bir hafta sonra işe başlama günümde ilk kez okula gidecek bir öğrenci gibi korkulu, sonunda mezun olan biri gibiyse heyecanlıydım.

Garip duygular yaşıyor, yıllar geçtikten sora tekrar mesleğime dönmek için çıldırıyordum.

Geçen zamanda biraz araştırmalarla dersime de çalışmıştım. Unuttuğum konular da olmuştu, çocuklara yaklaşımım nasıl olacak diye biraz deneme de yapmıştım. Kemâl amca bana bu konuda çok yardımcı olmuştu. Biraz da onun torpili sayesinde bu kadar esnek çalışabilecektim.

Ama benim amacımın para olmadığını belirtmiştim. Kocam sağ olsun. Bunu neredeyse arabamın arkasına bile yazdırabilirdim. Her ne kadar arabamı kendim önceden almış olsam da Kerem'inkilerden de birini istersem kullanabilirdim.

Her neyse, bugün sabah erkenden kalkıp Derin'le doyasıya ilgilenmiştim. Kızım sanki benim gideceğimi anlamış gibi biraz huysuzlanmıştı ama öğlen onu uyuttuktan sonra annem de gelince çıkabildim.

Dört beş saatten kimseye zarar gelmezdi. Kızım da bugün olmasa da yarın alışırdı. Eğer ben işi seversem de buna mecburdu.

Kurum bize gerçekten yakındı. Kızlara da söylemiştim. Onlar da mutlu olmuşlardı doğrusu uzun zaman sonra bu kadar dinç ve kendim gibiydim. Şimdi dinlenme sırası Berra'daydı artık. Ben hamilelik ve doğum izni gibi hakkımı epey kullanmıştım.

Arabayı bir yere park edip, indim. Bahçede oynayan birkaç çocuk vardı. Burada benden başka birkaç psikologun da sürekli çalıştığını öğrenmiştim. Zaten normal olan buydu. Benimki bir nevi hobi meslek karışımı gibi bir şeydi.

Birkaç meraklı bakışı üzerimde hissettim. Gelen her yabancıya biz de böyle bakardık. Biz gelenlerden nefret de ederdik ama bunun bana yapılmasını istemiyordum umarım olmazdı. Hem yaşı küçük olanlar belki daha uysal olurdu onlarla daha kolay kaynaşabilirdik.

İçeri girip müdür yazan kapıyı tıklattım. Karşımdaki müdür değil müdüreydi. Kadın ben girince ayağa kalktı. El sıkıştık.

"Hoş geldiniz. Zeynep Sayer değil mi?"

"Evet."

"Haberimiz vardı elbette. Kemâl Bey söylemişti."

"Ne güzel."

"Ben de Semra Uzun."

"Memnun oldum."

"Ben de. Bir şey içer misiniz?"

"Yoo, iyi böyle."

"Durumunuzu biliyorum. Her salı ve perşembe geleceksiniz."

"Evet."

"Biliyorsunuzdur burada devamlı çalışan psikologlarımız da var. Ama sizin varlığınız onların işini de kolaylaştıracaktır."

"Umarım."

"Belli bir çalışma programınız var mı?"

"Hayır. Ben belirli bir yaş aralığıyla mı çalışacağım onu da merak ediyorum doğrusu."

"Yeni açılan bir kurum olduğumuz için buradaki çocukların en küçüğü şu anlık 7 yaşında. En büyüğü de 15. Zamanla değişir elbette ama bir standardımız yok. Size yakın gelen veya sorunuyla ilgilenebileceğini her çocukla çalışabilirsiniz. Grup çalışmaları veya sosyal faaliyetler de yapabilirsiniz. Bu birlik duygusunu ve ortak yaşamayı güçlendirir."

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin