/ 113. Bölüm /

6.7K 292 111
                                    

Selam. 

Nabersiniz? Ancak gelebildim. Yavaştan da gidiyim. Çok istediğiniz konumuzla alakalı sahneler varsa bana yazın canlar. Ucundan kıyısından isteklerinizi yerine getirmeye çalışırım, çok sapmamak, hepsini yapmamak şartıyla. ;)

Bu bölümü buket9901'e ithaf ediyorum. Umarım beğenirsin canım. <3

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°  

Romantik dakikalarımız benim her an biri gelebilir korkumla, uzun bir aradan sonra da olsa, son bulmuştu. Dışarı çıktığımızda Kerem eve gitmeyi teklif etse de onu ısrarla geri çevirmiştim. Hâlâ da çeviriyordum. Çevirmeye çalışıyordum.

"Gelmişken yiyelim Kerem, ben evde yemek yapmakla uğraşamam."

"Aman sanki her gün döktürüyorsun da."

Yazıklar olsun, der gibi ona baktım.

"Sussana be! Hem sen çok yemek yemiyorsun, o yüzden konuşma."

"Belki harika şeyler yapsan günde sekiz öğün yiyeceğim."

Yürüyen merdivenlere binip, yemek katına çıktık. Kerem her ne kadar itiraz etse de mecburen peşimden gelmek zorunda kalıyordu.

"Boşan da semerini ye, hayatım!"

"Sen bana eşek mi demek istedin?"

"Bundan daha güzellerini de derim, ister misin?"

"Kalsın!"

Daha önceden birkaç defa geldiğim, sevdiğim bir restoranta yöneldim.

"Dırdırcı bir koca? Ne kadar çekilebilir, bilemiyorum."

Kerem beni takmadan, içerideki insanları şöyle bir süzdü. Pek fazla kişi olmaması benim için iyiyken onun için kötü gibi duruyordu. Çekilmez bir adam olup çıkıvermişti birden.

"Burası temiz mi, emin misin?"

"Yemek öncesi midemi bulandırmazsan iyi olur canım. Çünkü hamile bir kadınım ve midem zaten oynak!"

Dediğime gülünce ben de güldüm ve tam o sırada birinin bana seslenmesiyle sağıma döndüm.

"Zeynep! Naber canım?"

Berra gülerek üzerime atılınca şaşkınlıkla ona karşılık verdim.  Hemen ardında da Rüzgâr duruyordu.

"İyi senden naber?"

"Biz de iyiyiz. Alışverişe çıkmıştık, sonra yemek yiyelim dedik."

Rüzgâr'la da sarıldım. Ayrıldıktan sonra yanağıma bir öpücük kondurdu. Kerem de her zamanki huzursuz sesiyle konuştu.

"Şaka mı bu ya? Haberleştiniz mi?"

"Saçmalama Kerem."

"Bu ne biçim tesadüf?"

Rüzgâr kolunu omzuma atarken konuştu.

"Seninle tesadüfleşen mi var abisi, biz Zeynep'le konuşuyoruz burada!"

Kahkaha atıp, yanağını sıktım.

"Yapmasana kızım, elaleme rezil oluyoruz."

"Ben senin tesadüfleşmeni yerim. Hadi gelin, oturalım."

Kötü bakışmalar altında onları çok da göz önünde olmayan bir masaya çekebilmiştim. İtirazlara rağmen. 

Hemen ardından da garson gelip siparişlerimizi almıştı. Diğerleri gayet mâkul akşam yemeklerinden isterlerken ben kıtlıktan çıkmış gibi saymaya başlamıştım.

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin