/ 142. Bölüm /

4.5K 256 42
                                    

Selam Canlar. Nasılsınız?

İsmi genel anlamda beğendiğinizi gördüm, bu çok hoşuma gitti mutlu oldum doğrusu. Size hemen bir bölüm yazdım bunun üzerine :D

Ekleme yapıp temsili bir fotoğraf koyuyorum :D <3

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°       

Ertesi gün öğlen hastaneden çıktık. Ama çıkasıya ölüp bittim. Hastaneleri hiç sevmeme rağmen sık gidişim de beni bitiriyordu. Bundan sonra da aşılar, bilimum şeyler için daha sık gidecektik.

Anneme yeniden gel, biraz kal dedim ama benim kendi hayat mücadelemi verdiğimi görmeme kararlıydı.

Zaten bizimkiler verdiğimiz isme bayılmışlardı ve ismi söylendikten sonra kızımızın ağlaması da onun ne kadar asi olduğunu yüzümüze vurmuştu.

Yolda ya da eve vardığımızda korumaların ettiği tebrikleri kabul ettim. Sonuçta onlara da koruyacakları yeni bir birey katılmıştı. Hem sınıf ayrımı gibi bir şey yapmazdım onlar da kızımın abisi, amcası, dayısı olabilirlerdi.

Kerem evi birine temizlettiğini söylemişti. Cidden ev de pırıl pırıldı.

Odama çıktığımda, temiz yatağım da bana uzaktan uzaktan göz kırpınca kucağımda kızımla, gidip uzandım. Onu da yanıma bıraktım. Dikkat ettiğim diğer bir şeyse beşiğin bu odaya taşınmış olmasıydı. Biz sonra taşırız diye kızımın odasına koymuştuk ama erken geldiği için birkaç oynamaya mecbur bırakmıştı bizi.

Küçük ayaklarını oynatıyordu. Ve bugün gözlerini açmayı sonunda başarabilmişti.

Daha rengi değişir miydi bilemem ama hafif elaya kaçan gözleri vardı. Ve herkesin dediğine göre de bana benziyordu. Saçları da. Renk olarak kumrala kaçıyordu ve üstten bir kaç tutam hafif dalgalıydı. Ama ben kadar kıvırcık olmayacak gibi duruyordu. Bakalım o büyüyecek ve biz de görecektik.

Bugün çok ağlamıştı ve şimdi de uyuyordu küçük kızım. İlk aşısı ve topuk kanı canını acıtmış olmalıydı. Öyle ki minnacık yavrumdan kan çıkmayınca topuğunu sıkan hemşirenin saçını başını yolacaktım da beni Kerem zor tutmuştu. Onun da sinirlendiğini görebiliyordum ama bu da mecburiyetti.

İç çeke çeke uyuyan bebeğimin yumuşak yanağını öptüm.

"Kıyamam ben kuzuma. Pisler canını mı acıttılar senin?"

Bir kere daha öptüm. Sonra da Kerem odaya girdi.

"Uyuyor mu?"

"Hıhı. Tutmayacaktın da beni dövecektim onları."

"Zeynep yeter artık ya. Eve geldik farkında mısın? Hastanede olay mı çıkarsaydık?"

"Ne yapayım kızım ağladıkça benim de ağlayasım geldi."

Kerem sen iflah olmazsın der gibi kafasını iki yana salladı. Yerimden kalktım. Durup durup kudurmanın alemi gerçekten de yoktu. Hem bunlara, yani aşılara, ağlamalara alışsam iyi olurdu.

"Duş alacağım ben."

"Yardım edeyim mi?"

"Olur."

Kerem net şaşırdı.

"Olur? Genelde bağırırdın?"

"Yorgunum belim de sızlıyor biraz."

"İyi bakalım. Yürü hadi."

O elindekileri bırakınca birlikte banyoya girdik. Üzerimdeki pijamaları çıkarttım. Karnım aniden inmişti kenarlarındaki hafif sarkıklara yüzümü buruşturarak baktım. Hâlâ bir tombişliği vardı ama o kadar da değildi Hem kızımın kilosuna bakılınca genelde sorunun ve yedikçe kilo alanın da ben olduğumu anlamıştım.

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin