/ 156. Bölüm /

3.5K 198 33
                                    

Selam. Nasılsınız?

Üçüncü kişi ağzıyla yazayım dedim bu bölüm ama Zeynep'e alışmışım. Bayağı bir yadırgadım. Kerem'in hislerine değineyim diye yaptım ama değinemeden kudurduk admfgdlj.

Neyse bakalım. :D Zeynep'ten gibi gözükse de benden size kalp <3

 :D Zeynep'ten gibi gözükse de benden size kalp <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli Okumalar! :)  

Zeynep veya başka biri söylemese de Kerem bunu fark edebilirdi. Değişmişti. Elbette değişirdi. Zeynep'in bazen çocukça tavırlarına, bazen tam kendisi oluşuna, zaman zaman da yaşından çok daha büyük biri gibi davranması karşısında elbette değişirdi. Şu son kısımda biraz tereddütlüydü ama Zeynep'in değişik kişilikleri onu kesinlikle değiştiriyordu.

Bu iyi yönde mi oluyordu, kötü yönde mi bilmiyordu. Kendine göre bazen kötüydü. Sanki çok fazla cıvıtıyordu. Ama atışmalarında da herhangi bir iltifatında Zeynep'in parıldayan gözleri ve sevincini kendisini de mutlu ediyordu.

Onun triplerine bile alışmıştı. Zaman zaman kaldırmak istemese ve terslense de hayatı boyunca bunlarla karşılaşacağı için hazırlıklı olmalıydı. Bugün yaptığı sürpriz bile sayılamayan sürprizde Zeynep'in nasıl mutlu olduğunu görmüştü. Acaba ona hiç ilgi göstermiyor muydu? Hayır, bunu demek çok yanlış olurdu. Şu hayatta kızı ve ondan başka kime ilgi gösteriyordu ki zaten.

Daha dün doğumunu bekledikleri bebekleri şimdi ne kadar da büyümüştü. Zaman hızla geçiyordu ve Kerem bunun da farkındaydı.

Eve gelirken alışveriş yapmışlardı ve Zeynep kucağında Derin'i taşıma bahanesiyle hiçi şey taşımamıştı. Gezi amacıyla arabalarını da götürmedikleri için tüm poşetler Kerem'e kalmıştı. Bu haliyle karizmasını çizdirdiğini düşünüyordu ama Zeynep'e göre bu hali daha da âşık olunasıydı.

Poşetleri mutfağa bırakıp salona geri döndü ve kendini Zeynep'in yanına attı. Akşam olmuştu. 

"Buranın havası da insanı çarpıyor be, Kerem?"

"Garip."

"Yol yordu beni."

"Uyuduğun halde mi?"

"Yaa sen de haklısın. Uyumadın da. Hadi gidip yatalım."

"Aç değil misin?"

"Ayy, pardon ya sen aç mısın?"

"Ben soruyorum yani bunu Zeynep, biraz evinin hanımı ol güzelim."

"Tüm sistemim çökmüş durumda. Sen de dengesiz hareketlerinle bunu destekliyorsun. Bende akıl elbette kalmaz."

"Bahaneye gel. Neyse ki aç değilim."

"Sen ne zaman aç oldun ki?"

"Bilmem."

Ağzı bunu dalgaya almak için açıldı ama akıllı karısı bunu anında fark etmişti.

"Sapık bir imada bulunmaya kalkma."

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin