Dengesiz [ZeyKer]

/ 13. Bölüm /

Selamlar.

Bu bölümü yazmak için o kadar uğraştım ki. Yine de sonuç koca bir hüsran. 

Yarına çalışılacak üç tane zorundan sınav, karın getirdiği yorgunluk derken beni baya zorladı. Havalar da çok soğuk sıkı giyinin! :D

Bu bölüm gerçekten de dengesiz!

Neden böyle olduğunu ben de anlamadım. Galiba 13 gerçekten de uğursuz bir sayı. Yine de sizi bekletmemek için atıyorum. Umarım çok da fena değildir.

Biliyorum ben de dengesizim :D

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

"Ne işin var senin burada?"

"Hiç."

"Nasıl hiç? Bir hiç için mi benim evime geldin?"

Yanından geçip kapıya yöneldim. Bir tatsızlık çıkaracağı belliydi. Ya da ben öyle tahmin ediyordum.

"Bir seansımızı da evde yaparız, yarın ikimiz de rahat oluruz, diye düşündüm."

Hafif bir alayla verdiği cevaba, kaşlarımı çattım.

"Yok ya! Burası bir iş yeri değil Kerem. Ve izin verirsen ben, evime girip dinleneceğim. Sonra görüşürüz."

Kapıyı açtığım sırada benden önce girdi. Oha! 

Bu çevikliğine inanamayarak birkaç saniye olduğum yerde kaldım.

"Zorlamasana boşuna."

Bu işin altından bir şey çıkacak gibiydi. Düşündüğüm her şey, kötüyse çıkardı. Ama bu konuda da yanılıyor olabilirdim! 

Şansızlık benim göbek adım gibiydi.

"Asıl sebebe gel, hadi!"

"Bir şey yok ya, kahve içer sohbet ederiz."

İçki falan demediğine şaşırmıştım. 

Kahve insanı gibi durmuyordu. Hoş onu ne kadardır tanıyordum ki?

"Kerem! Biz seninle kahve içecek kadar yakın arkadaş değiliz. Hiçbir şey değiliz. Zira kahve sevdiklerinle birlikte içilir."

Edebi bir dille konuştuğumu fark ettiğimde avcumu kafama vurmamak için kendimi zor tuttum. Kafayı yemiş olabilir miydim?

"Aa! Önceki gelişimizden de anlamıştım senin misafirperver biri olmadığını."

İlk gelişinden bahsediyordu. Bariz belliydi.

"Ya değil mi? Öyleyse git, hadi!"

"Hayır!"

Koltuğa iyice kurulduğunda düşünmeden sordum.

"Öyleyse geçen gece, neden bana geldiğini söyle?"

Lanet! Bunu neden sormuştum?

Kafasını aniden kaldırıp bana bakınca bir şeyler gizlediğinden emin oldum. Yani önceden şüpheleniyordum.

"Nedensiz."

Elinin üstünü kaşıdı. Bir erkeğe göre oldukça biçimli ve güzel olan elinden ve parmaklarından gözlerimi ayırarak sordum.