/ 170. Bölüm /

3.1K 164 25
                                    

Selam Bebekler. Nasılsınız?

Yine uzun zaman oldu. Ama siz de alıştınız bu düzene beni yemeyin. Neyse hiç gereksiz uzatmayayım.

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

Hastalığın getirisiyle Derin gün boyu mızmızlanmıştı ama iyi olsun da, gerisi mühim değildi. Onu güldürüp, rahatlatmak ve sık sık yemek yeyip, bir şeyler içmesini sağlamak da bize düşmüştü. Hava iyiydi bu yüzden bahçeye bile çıkmıştık. Tabii ki önlememizi alıyorduk.

Tatil diye ancak öğlene kadar bekleyen Yağmur beni aramıştı. Ama Derin'in hasta olduğundan bahsetmiş ve onu reddetmiştim. Hemen ardından o da telaşa kapılmıştı. Ciddi bir şeyi var mı yok mu diye merak etmiş, gelmek bile istemişti gerek olmadığını onun işlerini halletmesi gerektiğini söylemiştim. O da Berra'yla gidecekti artık alışverişe. Gitmek böyle bir günde yanında olmak isterdim, onu gayet net de anlıyordum, birkaç haftaya kalmadan evleniyordu, fazla istekli olduğundan hiçbir şeyden mahrum kalmak istemiyordu ama bebeğim daha önemliydi.

Orada burada oyalanırken günü tamamlamıştık. Uzun süredir uykusuz olduğumdan bedenim bunun da sinyalini veriyordu zaten. Erkenden yattık. Daha doğrusu kızım ve ben bizim yatağımıza kurulmuştuk. Gün boyu ateşin başka belirtisini görmediğimden biraz olsun rahattım.

Derin, yatakta kendi kendine oyalanıyor, benim üzerime çıkar gibi yapıp eğleniyordu. Yatak yumuşak olduğundan içe çöküyordu bu yüzden ayağa kalkmak istese de başaramıyordu. Ben de onu keyifle izliyordum. Kerem'in nerede kaldığını da merak ediyordum. 

Uyku iyice bastırınca Derin'i yanıma güzelce yatırdım. Üzerimizi de örttükten sonra başına bir öpücük kondurdum.

"Aşkım uyuyalım mı artık, hı? Ne dersin?"

Boncuk boncuk bana bakınca kocaman sırıttım. Ben güldüğüm için o da dişlerini göstererek güldü. Böyle zamanlarda onu içime sokmamak için kendime zor hakim oluyordum.

Yanağına kocaman bir öpücük bıraktım.

"Yerim ben seni tontişim benim ya.  Nasıl da güzel gülermiş, benim meleğim."

Ben onu öptükçe daha çok güldü. Uyuyalım derken çocuğumun uykusunu daha çok kaçıracaktım. O ara içeri Kerem de girdi. Yatar pozisyonda olan kızım da o içeri girince hemen oturdu. Ah bu yavrumun baba aşkı beni bitiriyordu.

"Heh, babamız da gelmiş. Nerede kaldın ya?"

Kerem cevap vermeden, Derin araya daldı.

"Baba."

"Güzel kızım benim."

Onlara imrenerek baktım. Hemen sonra Derin'in poposuna mahsustan vurdum.

"Hiç anne deme sen, hep baba. Aaa, nereye kadar bu canım?"

Derin bana bakıp güldü. Tam bir cadıydı. Bazen Kerem'le anlaşıp bilerek demediğini bile düşünüyordum. Akşam içtiği ilaç sayesinde iyice toparlamıştı artık, neşesi de yerindeydi.

"Kızımla aramızdan çekil."

"Oldu paşam!"

Kerem kızına yandan bir bakış attı Derin de utanıp yüzünü boynuma gömmek için hareketlendi. Bunu yaparken üzerimde yatar pozisyona gelmişti.

"Oy benim kuzum."

Kerem de üzerindekileri çıkardıktan sonra yanımıza geldi. Kendini yatağa atar atmaz da bize döndü.

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin