Dengesiz [ZeyKer]

/ 159. Bölüm /

Selam.

Bölüm geldi. :D Bunu dememe alıştınız siz de, hadi hadi yemeyin beni ;)

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

Denize birkaç defa daha girip çıktıktan sonra yorulduğumuza karar vermiştik ve su da bizi yorup acıktırmıştı. Bu yüzden kenarda boy boy dizilmiş restoranlardan birine girmeye karar vermiştik. Orada yemeğimizi yedikten sonra da evlerimize geri dönmüştük. Akşama daha vardı ama sırt kaslarım da çoktan ağrımaya başlamıştı.  

Derin'in ilk kelimesini söylemesini kaydettiğimiz video sayesinde bizimkilere izletmiştim. Onlar da yüzlerinde tebessümle izlemişlerdi. Hatta Yağmur iç çekmekten bir hâl olmuştu ama Berra ve ben harici kimse bunu anlamamıştı. İlk kelimesini baba oluşunu tesadüfe bağlayan bir Can vardı mesela. Sabah atışsak da beni desteklemişti, onun söylenmesinin kolay olacağını savunmuştu. Bu sayede de gönlümü almıştı tabii. Ona hiç kırılmamış olsam bile. Yine de bu adam biraz kendine gelip Yağmur'u da anlasa güzel olacaktı.

Eve girdiğimizde kollarımda uyuyan Derin'i salondaki koltuğun üzerine yatırmıştım. Zaten kısa zaman sonra uyanırdı, bu yüzden de odaya çıkmak zor gelmişti.

İlk kelimesini söyleyince heyecan dalgası bizi alıp götürünce onu suya sokamamıştık. Neyse artık darısı yarınaydı. Ellerimi boynuma bastırdım. Sonra da kafamı iki yana yatırarak esnetmeye çalıştım. Ben bunu yaparken Kerem arkamdan yaklaşıp ensemi öpmüştü. Huylanıp kendimi öne ittim. Orada zor gelse de duş aldığım için mutluydum çünkü şimdi yerimden hiç kalkasım yoktu.

Kerem kendini yanıma attı.

"Ne oldu?"

Hareketlerimin nedenini soruyordu.

"Fazla abandım kendime kesin."

"Spora devam etseydin böyle olmazdın."

"Ben kilolarımı vermek isterken neler çektim, sen biliyor musun?"

"En yakından gördüm. Ama ben hiç şikayet etmiyorum. Nerem acısa da spor yapıyorum, ki yapmasam daha beter olurdum herhalde."

"Neren acıyormuş ki senin? Oyy oyy benim kocacığıma da bakın."

"Lanet iş stresini atamadım üzerimden hâlâ. Yakınlarda bir otelin masaj yeri varmış Zeynep, acaba oraya mı gitsem diyorum?"

"Ne diyorsun canım?"

"Masaj?"

"He masaj yani tek amacın?"

"Ya ne olacaktı?"

"Seni mıncıklayacak kadınların elleri değil?"

"Saçma sapan konuşma."

Koltuktan ayağa fırlayıp onun koltuğa uzanmasını sağladım. Bunun hemen öncesinde tişörtünü tek hamleyle çıkartmıştım.

"Sen yat ben sana masajın kralını yaparım."

İtiraz edip ellerimi tuttu.

"Saçmalama. Yanlış bir hareket yaparsın acım daha da artar."

"Masaj yaptıracaksan, fizik tedavi de görürsün. Benden değerli değil ya."

"Ya el âlemin yabancı kadınları beni ne ilgilendirsin ya? Sen de yanımda gelirsin, göz kulak olursun bana?"

"Cazip teklif ama hayır canım. Karın sana hayatının en mükemmel masajını yapacak."

Üstüne çıkıp, bacaklarımı iki yanına attım.