/ 49. Bölüm /

8.7K 379 39
                                    

Selam canlarım. Neler yaptınız?

Ay ben bir gitmişim, pir gitmişim, ne olduğunu bende anlayamadım. Olayı fark ettiğimde de bu bölümü yazmak için baya uğraştım, nedendir bilinmez takılıp kaldım.

Anlayışla karşılarsınız umarım.

Bu bölümün ithafı AzraONAN'a gidiyor. Umarım beğeirsin canım. <3

Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Keyifli Okumalar! :)

Kerem göğsünde yatan Zeynep'in itirafını son anda duymuştu ama bu yüzünde olan gülümsemeye engel değildi. 

Zeynep yavaş yavaş tabularını yıkıyordu demek. Kerem'e karşı o kadar önyargılı davranmayacaktı.

Tamam, son zamanlarda kötü şeyler yaşamışlar ve Kerem'in itirafından sonra daha samimi bir hal almaya başlamışlardı ama Kerem bu halde sevinmeden de edemedi.

Neden bilmiyordu ama Zeynep'in kendisine kötü davranmasını hayatta istemezdi. Hele o hayatında bir kadına,ilk defa ilgi duyarken ve bunu Zeynep'e söylemişken.

Büyük cesaret gösterip söylemişti ve şu an bundan bir gram pişman değildi. Zeynep'in gözlerinde görüyordu, onun da kendisine karşı boş olmadığını. 

Bu tutku,çekim olabilirdi ama onu istiyor muydu? İstiyordu, o zaman bir sorun da yoktu.

Elleri Zeynep'in hâlâ hafif nemli saçlarını okşarken onu neyin bu kadar üzüp ağlattığını bilememek Kerem'in canını sıkıyordu. 

İstese anında öğrenebilirdi ama öğrenmeyecek, Zeynep'in ona anlatmasını bekleyecekti.Sinirden kasılan vücudunu sakinleştirmeye çalıştı. 

Uyumak istiyordu ama Zeynep'in sıcacık, neredeyse çıplak vücudu ona temas ederken bu pek mümkün değildi. 

Zaten bir saattir de öylece boş boş yanında duruyordu. Dün de ucundan dönmüşlerdi ve bu Kerem'in içinde kalmıştı.

Sıcacık vücudu mu? Gereğinden sıcak vücudu?

Telaşla yatakta doğrulduğunda pek bir şey bilmemesine rağmen elini Zeynep'in alnına koydu. Hissettiği sıcaklık onu hayli gererken ne yapacağını bilemiyordu. 

"Zeynep? Zeynep?"

Onu hafifçe sarsmasına rağmen uyanmamasına hiç de şaşırmadı. 

Biraz daha salak gibi yatsaydı neler olacaktı acaba? Aklına gelen kötü düşünceleri es geçip ,kendine kızdı. Onun kapıdan sırılsıklam içeri girdiğini biliyordu. Deli gibi titrediğini de. 

Saçlarını da tam kurutmamışlardı. Kendi kendine dert yakınmanın bir faydası olmayacağını anladığında yataktan kalktığı gibi Zeynep'i kucakladı. 

"Do-nuyo-rum."

Zeynep'in oldukça titrek ve kısık sesle söylediği bu cümle Kerem'in içini acıtsa da yapacağı pek bir şey yoktu.

Onu hastaneye götürmesi uzun süreceğinden aklına gelen ilk şey olarak hızla banyoya soktu.

"Sakinleş güzelim, birazdan kendine geleceksin!"

Suyu oldukça soğuk açmaya çalıştı.

Biraz mantıklı düşünebilseydi, erken fark edebilseydi belki de bunlara gerek kalmazdı.

Bu sürekli kendine kızma hali de nereden çıkmıştı bugün? Doğrusunu söylemek gerekirse bundan hiç memnun değildi. Neden her şeyin suçunu o üstlenecekti ki?

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin