Selam. Nasılsınız?
Geçen bölüm son dakika golüyle ortalığı biraz karıştırdık sankim. Araya çok girmeden de bölüm atayım dedim. Daha yazacaktım ama işim çıktı. Şimdilik bununa yetinin. Diğer bölüm en erken zamanda gelecek.
Bu bölümün ithafı UykucuKisilik'e gidiyor. Beğen bir zahmet kız, başımın etini yedin. <3
Keyifli Okumalar! :)
Kerem telefonunu kapatıp hırsla cebine attı. Bunu cevaplamak için barın arka tarafındaki balkona çıkmıştı. Burayı tesadüfen bulduğu kesindi ama Zeynep'ten faza uzaklaşmamak adına burası daha yakın gibi gelmişti. İmkanı olsa zaten onun yanında konuşurdu ama sessiz bir ortam bulmaya çalışırken buraya denk gelmişti. Tatilde bile rahat yoktu. Gecenin bir yarısı çıkan işle ilgili bir problem kendisini hiç ama hiç ilgilendirmiyordu ama yetkinin kendisinde olması bazı şeyleri mecbur kılıyordu. Babasıyla arası yeteri kadar düzelince yetkiyi ona devretse mi diye düşünmüştü. Ama bu saatten sora hiç kimse gibi o da bunu göze alamazdı. Bu yüzden de bazı şeylere katlanması gerekiyordu. Zaten önemli olmasa telefonu açmazdı ama durduk yere ertelemelerle iflas da edecek değildi.
Yerine dönünce etrafa bakındı. Oturdukları yerde ya da önündeki masada kimse yoktu. Diğerleri umurunda bile değildi ama Zeynep neredeydi? Artık eve gitseler iyi olacaktı doğrusu. Kızını özlemişti , saat de beklediklerinden daha geç olmuştu. Zeynep'in de sarhoşluğun dibine vurduğu kesindi.
Onu yerinde göremeyince dans edenlerin arasına veya bar tarafına baktı. Orada da yoktu. Lavaboya mı gitti diye düşündü ama kestiremiyordu.
Birkaç dakika daha olduğu yerde bekledi. Garip bir his içine çöreklenmişti. Bir umut duyar diye telefon etti ama saf kadın çantasını yani telefonunu da yanına almamıştı. Masasının üzerinde ağzı açık çantadan parlayan telefonu görünce eline aldı. Neredeydi bu?
Telefon ekranını görünce birkaç saniye düşündüklerini unuttu. Yüzünde hafif bir tebessümle ona bakakaldı. Zeynep ekrana, Derin'le kendisinin birbirine bakıp gülerlerkenki bir fotoğrafını koymuştu. Böyle bir fotoğraftan haberi bile yoktu Kerem'in. Kesinlikle habersiz çekimdi.
Omzuna biri dokununca arkasını döndü. Zeynep olduğunu ummuştu ama Can'dı. Hepsi aynı anda toplanmışlar ona bakıyorlardı. Aralarında Zeynep yoktu. Endişe bedenini çoktan sarmıştı.
"Abi, gitsek mi artık diyoruz?"
Hepsinin çakırkeyif olduğu kesindi. Bu gece dışarı çıktıklarından ötürü mutlu oldukları da. Kendi hallerinde eğlenmişler, evlenme kararı bile almışlardı.
"Zeynep nerede?"
Birbirlerine baktılar. Kızlar da ondan habersizdi.
"Senin yanında değil miydi?"
Kerem'in sesi sertti. Cidden sinirlenmeye başlıyordu.
"Hayır. Olsa burada olurdu!"
Ne yapacaklarını bilemiyorlardı doğrusu. Ortalık zaten fazlasıyla kalabalıktı ama Zeynep'i göremeyecek kadar kör değildi Kerem. O an orada olmadığı kesindi.
Yağmur atıldı.
"Ben lavaboya bir bakayım, hemen gelirim. Siz de çevreye bakının. "
Onun gitmesiyle gelmesi neredeyse bir olmuştu. Hızlı davranmıştı ama Zeynep'i orada da bulamıştı. Bu sırada diğerleri de köşelere bakmışlardı ama yoktu işte. Kerem elindeki Zeynep'in çantasını Berra'ya verdi, telefonunu cebine koydu. Onu bir bulsa telefonunu neden yanına götürmediğinden ötürü kızacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz [ZeyKer]
FanficArabanın kaputuna yaslanmak için adımımı attığımda karanlık ve boş sokakta yankılanan sesleri duydum. "Sen kimsin lan? Ha kimsin söyle! Ne hakla bana böyle şeyler dersin?" Yönümü değiştirip kapının kolunu tuttum ama açmadım. İçimdeki dürtü beni...