Selam.
Baya geciktiğimin farkındayım ama bu aralar kurguyu tamamlayamıyorum hep bir eksiklik çıkıyor ve toparlayamıyorum. Umarım kısa zamanda düzeltebilirim. Bölüm de kısa oldu ama tatilde daha uzunları da gelir inşallah!
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.
Umarım hepiniz harika karneler almışsınızdır. Mutlu huzurlu bir tatil, başarılı bir ikinci dönem diliyorum.
Keyifli Okumalar! :)
Hafif bir titremeyle uyandım. Kafama, tam şakağımın kenarından başlayan bir ağrı girmişti ve delicesine dürtüyordu. Gördüğüm kâbusa lanet ederek ayaklarımın altına teptiğim yorganımı kaldırdım.
Uykuya ihtiyacımın olduğunu hissediyordum. Seneler öncesine dönmek, bedenimin ve ruhumun can cekiştiğini görmek istemiyordum.
Acıyla inledim. Ağrı dayanılmazdı. Üşüyordum.
Bugün Yağmur'un yanımda olmadığına kızdım.
Hah! Saçma bir aşk için ilk günden beni yalnız bırakmıştı. Güneşin yalancı ışıkları tam karşımdaki pencereden içeri girip duvarlarda gölgeler oluştururken gözlerimi kapadım. Uzun zaman sonra ilk defa korkuyordum.
°•°
Sert kahvemden bir yudum alarak Arzu'nun gözlerinin içine baktım. Her zamanki gibi kocasının sorumsuzluğundan, küçük kızının huysuzluğundan yakınıyordu. Gencecik bir kadının bu kadar derdinin olmasını anlayamıyordum.
Sen de gençsin, ama senin de var!
Kafamdaki ağrı ara sıra kendini belli ediyordu.
"Zeynep Hanım bakın ben anlatamıyor muyum?"
Geldiğinden beri konuştuğunu sayarsak çok iyi anlatıyorsun canım!
"Yooo."
"Nasıl yoo. Anlatıyorsun tabi ki ne alakası var olarak yoo mu, yoksa yoo gerçekten de anlatamıyorsun mu?"
Kaşlarımı çattım. Niye böyle detaylı düşünüyordu ki?
"Arzucum bak!"
"Tamam Zeynep Hanım, anladım ben tamam. Sizde kocam olacak o it herif gibi bana tahammül edemiyorsunuz?"
"Canım benim kocanla ne alakam var?"
"Ne bileyim ya? O da böyle konuşuyor. Hatta gerekmedikçe benimle konuşmuyor."
Yaşadığı durumun çaresizliğini anlıyor Arzu'ya yardım etmeye çalışıyordum ama o bunu hep reddediyor, işi hep kendi lehine çeviriyordu.
Saatine baktıktan sonra ayağa fırladı.
"Hey, ne oldu?"
"Şahin denilen it kocam eve gelmeden gitsem iyi olacak. Yoksa çocuğuma falan bir şey yapar."
Onunla defalarca ayrılması konusunda konuşmuş, yardım etmeye çalışmıştım ama körü körüne bağlı gibi hiç oralı olmamıştı. Gerçi bağlıydı da!
"Bak Arzu gitme konuşalım, ayrıl ondan-"
Elini kaldırarak çantasını koluna taktığı gibi odadan çıktı. Masamdaki soğumuş kahveden bir yudum aldım. Neden böyle çıkmazda kalıyordum ki?
Kapım tıklatıldığında ensemi ovdum.
"Gir."
"Zeynep müsait misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz [ZeyKer]
FanficArabanın kaputuna yaslanmak için adımımı attığımda karanlık ve boş sokakta yankılanan sesleri duydum. "Sen kimsin lan? Ha kimsin söyle! Ne hakla bana böyle şeyler dersin?" Yönümü değiştirip kapının kolunu tuttum ama açmadım. İçimdeki dürtü beni...