/ 86. Bölüm /

4.9K 281 73
                                    

Selam Arkadaşlar.

Bölümü sizin beğeninize bırakıp kaçıyorum.

Mutlu bir hafta geçirmeniz dileğiyle. <3

Keyifli Okumalar! :)

Zeynep duyduklarının doğru olup olmadığını düşünmek, buna ihtimal dahi vermek istemiyordu. 

Hem yanlış anlamıştı o canım, kesinlikle yanlış anlamıştı. Konuşmanın sonuna gelmiş, Berra da tesadüfen burada Kerem'le karşılaşmıştı. Yoksa bunun başka bir açıklaması olamazdı.

"Zeynep?"

Kerem'in seslenişiyle kendine geldi. Hemen arkasında duran Can'ın, biraz önce içeri girmesine engel olmak için tuttuğu kolunu, bıraktığını hissetti. 

Kerem, kendisine yaklaştı. Ne ileri ne geri gidebiliyordu ama gereksiz yere kuşkulandığını düşününce kendisine kızdı.

Kafasını hızlıca iki yana sallayıp, kendini Kerem'in kollarına bıraktı. Ah, şu asırlar gibi geçen bir saatte onu ne de çok özlemişti! Şu an ne yapıyordur düşüncesiyle kendini yiyip bitirmişti. Şimdi de acaba duyduklarım doğru mu diye düşünüyordu. Konu bu adam olunca anladı ki Zeynep, düşünmeden duramıyordu!

Kerem onu belinden sıkıca sarıp, saçlarına öpücükler kondururken aralarına gereksiz bir soğukluk ya da kavga girmemesini diliyordu. 

Zeynep'in ne ara odaya girdiğini tam kestiremiyordu. Çok da yanlış bir zamanda girmemiş olmasını diledi. Kulağına yaklaşırken, yavaşça fısıldadı. Sesi itiraz edemediği bir şekilde sert ve emredici çıkmıştı.

"Senin ne işin var burada Zeynep? Ben sana evde kal, demedim mi?"

"Banane? Ben ne zaman seni dinledim ki?"

Zeynep'in belindeki ellerini sıkılaştırıp onun kulağının altına bir öpücük kondururken, duyduklarıyla kaşlarını yukarı kaldırmıştı.

"Buradan bir çıkalım, ben sana gösteririm dinleyip dinlememeyi!"

Zeynep kendisini geri çekmeye çalışırken konuşmuştu.

"Çıkarsan, gösterirsin."

Kerem onun söylediğinin ne anlama geldiğini ölçmeye çalışıp, Zeynep'i hâlâ tutarken Sinan'ın sesi onu kendine getirdi.

"Kerem, yeter ayrılın artık."

Bir kendilerine, bir de Rüzgâr'lara bakmıştı.

"Burası sevgili bahçesi değil!"

Kerem ona, sen komik misin der gibi baktığında, çekmeceden Berra için çıkardığı kolonyayı Rüzgâr'a verdi.

Zeynep, Kerem'den ayrılıp hızla hâlâ baygın olan Berra'nın yanında yerini alırken kendisini şöyle bir süzen Rüzgâr'a baktı.

"Berra, beni duyuyor musun canım?"

Onun yanağına hafif tokatlar atarken bir an evvel ayılmasını, burada ne olup bittiğini kendisine anlatmasını istiyordu. Zira burada şu anlık güvenebileceği tek kişi oydu. İstese de istemese de!

°•°

Aradan geçen on dakikanın sonunda Berra ayılmış, az da olsa toparlanmıştı.

Odada kalabalık bir grup vardı ve bunun her kafadan bir ses çıkarken sonuçlanmayacağını bilen Sinan onları dağıtmaya karar verdi.

Kerem'i kısa bir süre başka bir odaya götürmesi için dışarıdan bir polis çağırdı.

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin